İcra Müdürlüğünün 2018/32662 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, 02/10/2018 tarihinde ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde "müvekkilin alacaklıya likide edilmiş herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Takibe, yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına, cezai şarta ve tüm ferilerine itiraz ettiğimizden takibin durdurulmasına" beyanı ile takibin durdurulmasına istemiştir....
Gerekçe: Dava, maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesi kapsamında üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır. İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.”...
Mahkemece toplanan delillere göre, davalı şirketin iflası üzerine, 2.alacaklılar toplantısının yapıldığı ve davanın sonucunun beklenmesine karar verildiği, davacı yanın davalı aleyhine giriştiği Şişli 2.İcra Müdürlüğünün 2011/11430 sayılı takibine yönelik yetkiye ve borca itiraz edildiği, yetki itirazının kabul edilmesi üzerine takibin İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2003/8139 sayılı dosyasından devam ettiği, bu arada Şişli 2.İcra Müdürlüğünün başlatılan icra takibine yönelik Şişli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/870 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının ikame edildiği, yargılama sonucu verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 05.01.2005 gün 2004/9328-2005/13 sayılı kararı ile davadan feragat edilmesi nedeniyle yeniden karar verilmesi noktasında hükmün bozulduğu, bozma ilamı doğrultusunda vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı yanın daha sonradan açtığı iş bu dava ile aynı alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, itirazın, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca; ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emrinin 07.10.2013 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun 09.10.2013 tarihinde (yasal sürede) icra mahkemesine başvurarak, dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borca itiraz ettiği, anılan itiraz dilekçesinde tahrifat iddiasında bulunmadığı, borçlu tarafından mahkemeye sunulan 11.02.2014 tarihli dilekçe ile ise, senette tahrifat yapıldığı yönünde borca itiraz edildiği görülmüş olup, tahrifat iddiasının (5) günlük yasal itiraz süresi geçirildikten sonra ileri sürüldüğü anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2018 NUMARASI : 2018/191 ESAS - 2018/1029 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2017/17126 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı tarafça borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, 27.991,96 TLlik kısmı yönünden borçlunun borca ve yetkiye itirazının kaldırılması ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....
Davacı, -------- bulunan ------ kontrolleri alanında davalıya hizmet sunduğunu, davalının faturanın bir kısmını ödemediğini, bakiye fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacı tarafından sunulan----- kontrolleri hizmetinin eksik olduğunu, davacıya sunmuş olduğu hizmet karşılığında ödemenin yapıldığını, başka herhangi bir borcunun olmadığını beyan ettiği, ayrıca İstanbul Anadolu --------- İcra Dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz açıkça itiraz ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı,borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borçlunun yetki itirazı üzerine icra dosyasının Silivri İcra Müdürlüğü'nün ... esasına kaydı yapıldığı, borçlu tarafından işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine karşı da davalı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini ve bunun üzerine takip durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın %20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi üzerine karar verildiğinden davaya cevap bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün..... E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olduğunu, davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine davacı tarafça dosya yetkili Küçükçekmece İcra Müdürlükleri'ne taşınmış ve Küçükçekmece ..... İcra Müdürlüğü'nün ..... E....
İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermesi gerekmektedir....