Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25' inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir. ./.. -2- Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu Siirt İcra Müdürlüğünün 2013/911 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından 30/04/2013 tarihinde 31.514 TL asıl alacak miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin, müvekkilinin adresinin Elazığ ilinde bulunduğundan bahisle yetkili icra dairesinin Elazığ İcra Dairesi olduğunu belirterek, icra dairesinin yetkisine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili Siirt İcra Dairelerinde takibe girişmiş ise de davalının yerleşim yerinin "Abdullah Paşa Mah. 270. Sk. No:48 İç Kapı No:4 Elazığ" olduğuna ilişkin belge dosyaya sunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ancak yapılan sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle alacaklı tarafından bonoların iade edilmesi gerekirken takibe konulduğunu beyan ederek borca itiraz ettiği, mahkemece dava kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davanın, davalı borçlu ... yönünden kabulüne karar verilmiş, diğer davalı borçlu ... için ise, itirazın kaldırılması davası hakkında borçlunun itirazı bulunmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş olup karar davalı borçlu ... vekili tarafından alacağa hasren temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 15.04.2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 17.12.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplamda 10.768,60 TL alacağın tahsilini talep etmiş, davalı borçlu kefil ...’a ödeme emri 19.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu kefil vekili 22.12.2015 tarihli e-imzalı dilekçe ile borca itiraz etmiştir....
Davacı alacaklı vekilinin icra takibinde; asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.959,19 TL alacak için haciz ve tahliye yolunu seçerek takip başlattığı, örnek 13 ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmesi üzerine davalı borçlular tarafından ayrı ayrı sunulan itiraz dilekçelerinde, "850 TL KDV nin fatura kesilmeden tahsiline, ödeme yaptıklarını belirtir tahsilat makbuzları bulunduğunu, borca ve faize itirazları bulunduğunu " belirterek "borca itirazda" bulundukları anlaşılmaktadır. Davalı borçlular icra takibine itirazında kira sözleşmeleri altındaki imzalarına ve kira bedeline itiraz etmediğine göre kira sözleşmesi ve kira bedeli kesinleşmiş olup davalı borçlular borcu ödediğini ya da herhangi bir nedenle ödememesi gerektiğini İİK 269/c maddesinde belirtilen şekilde ispatlamak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bingöl İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2014/109-2015/26 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu M.. Ö.. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 168/5. maddesine dayalı olarak borca itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın kaldırılması, davalının taşınmazdan tahliyesi ve icra inkar tazminatına hükmolunmasına ilişkindir. Davacı - alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı - borçlu süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı - borçlu taraf itiraz dilekçesinde; borca, faize, faiz oranına, ve ferilerine itiraz etmiş, ancak takibe konu kira sözleşmesine, aylık kira tutarına itiraz etmemiştir. Davalı taraf, borca yönelik itirazlarını da İİK. 'nun 269/c maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispatlayamamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2293 KARAR NO : 2023/893 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEDİZ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2021 NUMARASI : 2020/3 ESAS 2021/15 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nun 147. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, anılan yasal düzenlemeler gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı, rehinli olan ... plakalı kamyonete dayalı olarak, daha önce... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5323 sayılı dosyası ile icra takibi yürütüldüğü ve bu takibin halen derdest olduğu ileri sürülerek mükerrerlik itirazı ile İcra Mahkemesine başvurulmuştur....
İİK'nun 4. maddesi; ”İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili icra mahkemesi İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/177 Esasa sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik yetki itirazını inceleme görevi de .... İcra Hukuk Mahkemesine aittir....