Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; Söğüt İcra Dairesi'nin 2019/474 Esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine, süresinden sonra itiraz edilmesine rağmen, icra müdürlüğünce hatalı olarak takibin durdurulduğu ileri sürülerek, memur işleminin iptali talep edilmiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.''...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlular icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği 21/10/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, borçlulara tebligatın 27/11/2019 tarihinden yapıldığı, icra müdürlüğünce 18/08/2020 tarihli işlemle; borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden, borçlunun icra dairesine itirazı sonuç doğurmaz hükmü gereği ödeme emrinden sonra yapılmış herhangi bir itiraz olmadığından takibin kesinleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasından gönderilen ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini ve süresinde itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, Dar yetkili icra hukuk mahkemesinin, takibin şekli açıdan usulüne uygun olup olmadığı - ilama aykrılık, usulsüz tebligat, imzaya itiraz, ödeme defi vb.- ile ilgili inceleme yapabileceğini, Davacı tarafın bu yönde bir itirazı bulunmadığını, İcra dosyası kesinleştikten sonra, şekli olarak bir eksikliği bulunmayan icra takibinin icra hukuk mahkemesince incelenmesi ve durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığını belirterek mahkemenin vermiş olduğu davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık söz konusu olmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; ilamsız icra takibinde borca itiraz niteliğindedir....
İcra Müdürlüğünün 2021/14172 Esas sayılı dosyasında gönderdikleri borca itiraz talebi sebebiyle 22.11.2021 tarihli tensip zaptı ile takibin tedbiren durdurulduğunu, sonrasında ise 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile borca itiraz taleplerinin reddine, şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiğini, 22.11.2021 tarihli tensip zaptında takip tedbiren durdurulduğu için 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile icra müdürlüğünün talepleri hakkında karar vermesini beklemeleri gerektiğini, İcra müdürlüğünün 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile verdiği tebligatın usulüne uygun olduğunu gerekçe göstererek verdiği borca itirazın reddi ile takibin devamı yönündeki kararın ise şikayet yolu açık olarak verildiğini ve 7 günlük şikayet süresine tabi olduğunu, şikayet süresi geçtikten sonra ikame edilen bir dava olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9764 esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 133.355,54- TL asıl alacak tutarı üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar verildiğini, ilgili ilama aykırı şekilde düzenlenmiş ödeme emrinin 22/02/2021 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, davacının alacaklı tarafa herhangi bir borcu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57- TL'ye külliyen itiraz ettiklerini ve ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini ödeme emri ve takibin iptaline, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, 25/01/2018 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihinde davacı vekilinin icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce 18/11/2020 tarihinde borçlu vekili süresi içinde itiraz etmediğinden itirazın reddine, takibin devamına karar verilmiş olup, şikayetin konusu davacı takip borçlusuna çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, borçlu her ne kadar takipten 12/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu söyleyerek 18/11/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmuş ise de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri süren davacının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile birlikte tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, şikayetin ise 7 günlük süre geçtikten sonra...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin ilamlı takip olmadığını, genel haciz yoluyla ilamsız takip olduğunu, davacının dava dilekçesinde şikayete konu ettiği hususların takip ilamsız takip olduğu için şikayet değil, itiraz konusu olduğunu, icra takibine itiraz İİK 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması gerektiğini, davacı tarafın bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davalı tarafından Manavgat 1. İcra Müdürlüğünün 2021/4589 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı tarafça 69.282,63 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından süresi içinde icra müdürlüğüne kısmi itirazda bulunulduğu, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/15325 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğünün 24/03/2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz ile satış yapılamayacağı gerekçesi ile alacaklı vekilinin satış talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 364/3. Maddesi gereğince, temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. Ancak söz konusu madde hükmü, icra mahkemesince verilen takip hukukuna müteallik kararların temyizi hakkında olup, itirazın iptaline ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi ve karara bağlanması nedeniyle bu madde kapsamında olmadığının kabulü gerekir. İİK'nun 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, icra memurunun işleminin şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 14/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, icra memurunun işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....