Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyası ile borçlu-davalı şirket hakkında faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket, haksız ve dayanaksız olarak borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş olup, bu itiraz nedeniyle takibi durdurduğunu, borçlunun, borca itirazı hukuki dayanak içermemektedir ve fiili durum karşısında kötü niyetle borca itiraz edildiğinin açık olduğunu, müvekkil şirket ile davalı borçlu araşında yıllardır süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı, müvekkil şirketten almış olduğu çeşitli kuru gıda maddeleri nedeniyle müvekkil şirkete borçlu olduğunu, davalının, müvekkil şirketten almış olduğu gıda maddeleri nedeniyle kendisine, 22.07.2020 tarihli 63.039,32 TL bedelli ve 21.07.2020 tarihli 75.963,79 TL bedelli iki adet fatura kesilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2021 NUMARASI : 2020/3 2021/1017 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bursa 16. İcra Dairesi'nin 2019/14845 sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe konu senette bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, borcunun da bulunmadığını belirterek itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davalıların icra takibine kısmen itiraz ettikleri, benimsenen bilirkişi raporuna göre de davalılar ....Şti. ile...Ltd.Şti. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı banka tarafından 11.11.1998 tarihinde başlatılan icra takibinde borçlulara gönderilen ödeme emirleri tebliğ olunmadan iade edilmiştir. Davalılar ödeme emri tebliği gerçekleşmediği halde 20.3.2000 tarihinde icra dosyasına borca kısmi itiraz içeren itiraz dilekçesi koymuşlar ve daha sonra 3.10.2001 tarihinde davalılara ödeme emri tebliğinin yapılması üzerine 8.10.2001 tarihli borca itirazlarını bildiren itiraz dilekçesi davacı bankaya tebliğ edilmiştir. Davacı banka 8.10.2001 tarihli itiraz üzerine görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiştir....

      İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosya getirtilmiş, incelenmiştir. DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

        Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava konusu MTS icra takibini her ne kadar Bakırköy Adliyesinde açmışsa da 22.08.2021 tarihinde dava konusu MTS icra takibine karşı sunmuş olduğumuz borca itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere müvekkil firmaya ait İTO kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil firma "Rumeli Cad. Meşrutiyet Mah. No:78 D:2 Şişli/İSTANBUL" adresinde faaliyet göstermekteyse de davacı/alacaklı taraf haksız ve kötüniyetli olarak icra takibini Bakırköy Adliyesinde başlatmıştır. Müvekkil firma hakkında icra takibinin başlatılabilmesi için yetkili icra müdürlüğü İstanbul İcra Müdürlükleridir. Davacı taraf işbu davayı her ne kadar yetkili mahkemenizde açmışsa da icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı için sayın mahkemeniz tarafından işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir....

          Mahkemece (borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmiş ise, alacaklı yalnız yetki itirazının iptali için mahkemede dava açamaz. Çünkü, yetki itirazını incelemek görevi yalnız tetkik merciine aittir. Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1039 E saydı dosyası ile Tasarrufun İptali davası açtığını beyan ettiğini, tasarrufun iptali davasmda İİK 277/1 maddesi gereği aciz vesikasının dava şartı olduğunu, buna göre borca bataklığın sabit olduğunu, ancak iş bu dava konusunun icra takibin haciz tehdidi devam ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/4556 E sayılı dosyasına İİK68/4 M kapsamında terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunmak üzere mühlet verilmesine, icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı Rahim Fındık cevap dilekçesinde özetle; davacılarca ikame edilen Konya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/4556 E.sayılı dosyasına İİK md 68/4 maddesi kapsamında Terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunulmak üzere mühlet verilmesi talebinin usulen hatalı olduğunu, İİK 68....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali amaçlanmıştır. İİK'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davalarında yapılan icra takibinde usulüne uygun olarak borca itiraz edilmiş olması dava şartıdır. İcra takibinde borca itirazın süresi ve şekli İİK'nun 62. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda Samsun 9....

            e 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ... tarafından İcra Dairesine sunulan 15.02.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İcra Dairesinin 15.02.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin 50.000 TL yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tebliğ ve itiraz tarihi dikkate alındığında ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Süresinde ve usulüne uygun itiraz olmadığından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu