Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 3.422,00 TL asıl alacak ve 184,37- TL  işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalı haksız olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğu, davalı, icra takip dosyasına sunduğumuz faturadan dolayı borçlu bulunmadığı, takip konusu 3.422,00 TL tutarlı, TRK-... FATURA NOLU Faturanın ödenmemesi sebebiyle söz konusu miktar takibe konulduğu, davalı, itirazında söz konusu alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borca itiraz ettiği, ancak icra takip dosyasına sunulan fatura ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediği ve ödeme belgesi de sunmadığı, davalı, müvekkile belirtilen fatura bakiye bedelinden dolayı borçlu olduğu, açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin ... İcra Müdürlüğü’nün ......

    Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir....

      İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....

        İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır.Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Yargılama usulü bakımından ise itirazın iptali davaları genel hükümlere tabidir (HMK m.67,I). İtirazın geri alınması itirazın iptali davasına özgü davayı sona erdiren bir taraf işlemidir. Ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu veya vekâletnamesinde "kabul" özel yetkisi bulunan vekili itirazdan her zaman vazgeçebilir. İtirazın geri alınması durumunda ortada geçerli bir itirazdan söz edilemez....

          İnegöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Somut olayda, davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiştir. HUMK’nun ilgili maddelerinde yer alan kesin yetki kurallarının da somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yetkisizlik kararıyla bağdaşmayacak şekilde icra dairesinin yetkisiz olduğundan bahisle icra dosyasının, davalının yetkili olarak gösterdiği ... dışındak...İcra Dairesine gönderilmesi biçiminde hüküm oluşturulması da isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Davacı, davalı tarafından verildiğini iddia ettiği 15.01.1986 tarihli "borç senedidir" balıklı adi yazılı borç senedine dayalı ilamsız icra takibine davalı tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur. Davanın, adi borç senedinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğu, miras payının devrine, zilyetliğe, tapu iptali ve tescile yönelik bir istekte bulunulmadığının anlaşılmasına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri’ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2019/1036 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)| İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhide İstanbul 20. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührü ve ıslak imzasının eksik olması nedeniyle ödeme emrine itiraz etmiş, taraflar arasında yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden ve müvekkilinin ikametgahının Ankara olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....

              Hemen belirtmek gerekir ki, icra takibine itirazdan sonra ve itirazın iptali davası açılmadan evvel borcun kısmen ya da tamamen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup, bu bakımdan ödenen kısım yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesi mümkün bulunmamaktadır. Zira alacaklının icra inkar tazminatı isteme hakkı, borçlu tarafından, borca tamamen veya kısmen itiraz edildiği anda kendiliğinden değil ancak yapılacak yargılama neticesinde kısmen de olsa kabul edilecek bir itirazın iptali davası ile olanaklı olup, buna göre icra takibine itirazdan sonra ve fakat davadan evvel yapılan ödemeler var ise, bunların miktarının da takip tutarından düşülmek suretiyle inkar tazminatının miktarını tayin etmek gerekmektedir....

                Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu, davalının borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu icra Dairesi olduğunu bildirerek borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır....

                  Davalının usule uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacıya borcu olduğu, kötüniyetli olarak borcunu inkar ettiği ve icra takibine de itiraz ettiği, davalının fatura bedelini ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği, takip öncesi asıl alacakla ilgili temerrüt olmadığından faiz yönünden borçlu davalının itirazının yerinde görüldüğü gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, ... 1. İcra Müdürlüğü' nün 2013/7289 sayılı icra takip dosyasındaki davalı borçlunun itirazının asıl alacak yönünden iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacağın %20’ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibine süresinde itiraz etmiş ve dilekçesinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca ilişkin itirazlarını bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu