Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklının itirazın iptali davası açabilmesi için borçlunun yasal süre içerisinde vereceği dilekçe ile icra takibine konu asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla borçlunun yasal süre içerisinde asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemesi halinde icra takibi borçlu yönünden kesinleşeceğinden alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Hukuki yarar ise HMK'nun 114/1.h maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK'nun 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....

    Alacaklı tarafından 03.10.2016 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği 28.11.2016 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 28.11.2016 tarihli işlemle; "itiraz eden borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlu vekilinin bugün verdiği itiraz dilekçesi ile ödeme emrinin 28.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin sayıldığı ve borca itirazın İİK'nin 62. maddesinde belirtilen 7 günlük itiraz süresi içinde olduğu belirtilerek borca itiraz eden borçlular hakkındaki takibin İİK 62-66 m. gereğince durdurulması" şeklinde işlem tesis edildiği, alacaklının icra müdürlüğü işleminin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine alacaklının istinaf yoluna başvurduğu, ... ... Adliye Mahkemesi 22....

      Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...

        İcra Müdürlüğü’nün 2018/... E. sayılı dosyası ile 11.05.2018 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine borçlu tarafından 21.05.2018 tarihinde itiraz edilmiş olup işbu itiraz neticesinde icra takibi durdurulduğunu, icra takibine itiraz ile aynı gün içerisinde borçlu tarafından asıl alacak miktarı ödenmiş olup vekâlet ücreti ve icra masraf ödemeleri yapılmadığını, müvekkil şirket tarafından davalı borçlu... Turizm A.Ş. aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/... E. sayılı dosyası ile 18.041,57-TL'lik cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine borçlu şirket tarafından 21.05.2018 tarihinde itiraz edildiğini ve işbu itiraz neticesinde icra takibi durdurulduğunu, davalı borçlu... Turizm A.Ş.'nin 21.05.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile müvekkil ... San. Ve Tic. A.Ş.'...

          BORÇLAR KANUNU [ Madde 269 ] "İçtihat Metni"İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve %40 tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayan 01.01.2000 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak 10.03.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde, Şubat/2010 bakiye kira alacağı 1.667 TL ile Mart/2010 kira parası olan 2.000 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; takibe konu aylarda kira sözleşmesinin son bulduğunu bu nedenle kira borcu bulunmadığını bildirerek borca itiraz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, dayanak bononun lehtara teminat amaçlı olarak verildiğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçluların başvurusu bu hali ile İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup,anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, davalı borçluların itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 01.01.2006 başlangıç tarihli ve on yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/15749 esas sayılı takip dosyası ile 26.08.2011 tarihinde başlatılan icra takibinde 2011 yılının Ağustos ayı kira parasının tahsili istenmiştir....

                -TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan borca itiraz dilekçesi ile borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, takip durması ile davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 30.289,31.-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi raporuna göre icra takibinden sonra ve dava tarihinden önceki dönemde toplam yatırılan miktar 26.125,51.-TL olarak saptanmıştır. Bu hususta zaten bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açan davacının harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermesi durumunda icra takibine konu edilen ve borçlu tarafından itiraz edilen fer'iler hakkında da karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda (alacak) davasıdır. .......

                  İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığı takdirde mahkemece itiraz reddedilir. İncelenen icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Van 2. İcra Müdürlüğünün 2018/20703 Esas sayılı icra takibine konu borca itiraz etmiş ise de; borcunun bulunmadığına dair İİK'nun 169/a maddesi kapsamında bir belge ibraz etmediği, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2019 tarih ve 2019/1203 sayılı yazısıyla soruşturmanın devam ettiğinin bildirildiği, dolayısıyla takip konusu senedin çalıntı olduğu hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından borca itirazın reddine, icra takibi durdurulmadığından alacaklı lehine tazminata ilişkin talebin de reddine karar verilmiştir....

                  KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının Muğla olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle ve esas itibarıylede davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği borcun esası nizalı ise HUMK 10. maddesindeki yetki kuralının uygulanamayacağı HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu