Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu murisin 22.11.2015 tarihinde vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 esas numaralı dosyası ile davacı aleyhine icra takibine geçildiğini, davacıya ödeme emrinin 21.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davacı tarafından yasal süresi içinde borca itiraz edilmediğini, mirasın reddedildiğine ilişkin mahkeme ilamının icra dairesine sunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiğini, icra takibi ve devamında uygulanan hacizlerin hukuka uygun olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Çorum İcra Müdürlüğünün 2021/17847 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, mahkememizde yapılan incelenmesinde: Alacaklısının T2 borçlusunun T1 konusunun toplam 79.948,36TL lik alacak olduğu, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Mahkemenin 2021/358 Es- 2021/566 Kr. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının T1 davalının T2 davanın İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), dava tarihinin 06/08/2021 olduğu, davacının feragati nedeniyle 27/08/2021 tarihinde davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Bu takip türünde İK’nun 168.maddesine göre borçlu borca, imzaya ve icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazını 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapmak zorundadır. Somut olayda borçlu/davacıya ödeme emri 05/08/2021 tarihinde bizzat imzası karşılığında tebliğ edilmiş ve borca itiraz süresi 10/08/2021 tarihinde dolmuştur. Davacı ise itiraz süresi dolduktan sonra 11/08/2021 tarihinde iş bu davayı açmış olup, dava süresinde değildir....

a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir. Bu tarihten sonra davacı 01.4.2010 tarihinde takibin yenilenmesi istemiş ve bu talep 05.05.2010 tarihinde red edilmiş ise de yetki ve borca itiraz ile ilgili bir karar alınmadan yapılan işlemlerin bir geçerliliği olmadığından zamanaşımını kestiğinden söz edilmez. 01.07.2008 tarihinden sonra geçerli olarak yapılan ilk işlem 19.03.2012 tarihli yetki itirazının kabulü ile dosyanın Kars İcra müdürlüğüne, gönderilmesi talebi olduğundan KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre geçmiştir. Eldeki davada ceza zamanaşımı süresinin ise uygulanmayacağı da sabittir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1631 KARAR NO : 2023/685 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİDİM(YENİHİSAR) İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2020/116 ESAS - 2022/30 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkil firma aleyhine Didim İcra Müdürlüğü'nün 2020/1092 Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, davalı firma ile müvekkil firma arasında ticari ya da şahsi bir ilişki bulunmadığını, müvekkili firmanın davalıya borcu bulunmadığını, ayrıca takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, icra takibine, takibe konu senede, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla icra takibinin iptaline, davalının takip...

    Davalı kendisine yapılan ödeme emrinin tebliği üzerine 05.08.2005 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, itiraz dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş, dava ise davacı alacaklı tarafından 24.12.2010 tarihinde açılmıştır. Alacaklı davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı davalı borçlu tarafından itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı davacı tarafa tebliğ edilmediği, itiraz tebliğ edilmeden hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına yönelik hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edilmesine rağmen, ödeme emri tebliğ edilmediği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2021/2983 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı DNS Turizm ......

      İtiraz dilekçesinde Nevşehir İkinci İcra Müdürlüğünün takip dosya numarasının 2004/755 E. sayısı belirtilerek ve doğru biçimde gösterilmiştir. İcra dosyasında takibin tarafları bellidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz llK.nun 169 ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Açıklanan bu niteliği itibari ile itiraz, HUMK.nun 178. maddesinde yazılı dava niteliğini taşımaz. Bu nedenle itiraz dilekçesinde HUMK.nun 179. maddesinde öngörülen koşulların bulunması zorunlu değildir. Bir başka deyişle itirazın incelenmesinde dava prosedürü uygulanmaz. Mahkemece, icra dosyasındaki gerçek alacaklıya tebligat yapılarak başvurunun incelenip sonuçlandırılması gerekir. Aksinin kabulü, itiraz süresi geçeceğinden hak kaybına sebep olur. O halde, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında ------ ve cari hesap sözleşmesi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/352 Esas KARAR NO: 2022/82 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/03/2017 KARAR TARİHİ: 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davalı şirketten olan bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine---- dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafından --- tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini,---- kararı ile itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın ----tarihli dilekçesinde borca itirazın yanında yetki itirazında bulunulduğunu, borçlu şirketin ---olması nedeniyle ---- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ettiğinri, bu yetki itirazının taraflarınca kabul edildiğini ve------ sayılı dosyasının davalının belirtmiş olduğu icra müdürlüğüne...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu