CEVAP : Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış, beyan dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile özetle; yetkisiz icra dairesinde takip başlatıldığını, yetki itirazında bulunulduğunu, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından, İstanbul ... İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan ... esas sayılı icra takibine yapılan itirazda; Ankara Batı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibinde davalı-borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlu davalının vekili vasıtasıyla borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve Bakırköy ......... Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... D. İş dosyası üzerinden rapor alındığını, süresi zarfında ilgili rapora itiraz edildiğini raporun müvekkili aleyhine delil niteliği taşımadığını, Borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, yetki itirazı nedeniyle takip dosyasının Küçükçekmece ......... İcra Müdürlüğü'nün ............
İcra Müdürlüğü'nün 2016/... Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, süresi içinde haklı olarak itiraz edilerek takip durdurulduğunu, daha sonrasında itirazın iptali davası açıldığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, daha sonrasında temlik alacaklısı olan davacı tarafından ... İcra Dairesi 2019/... Esas sayılı dosyası ile daha önce açılan ve itiraz sonrasında itirazın iptali davasında davanın açılmamasına karar verilen ... İcra Müdürlüğü'nün 2016/......
Mahkemece, icra dosyasından, davalının Ankara adresinde oturduğu, takibe karşı yetki itirazında bulunduğu gibi davaya karşı da yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekili, davaya konu Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2005/10019 takip sayılı dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir. Cevap dilekçesinde de İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazını tekrarlamıştır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinden un satın alan davalının mal bedeline karşılık 3. kişiye ait çeki ciro ederek verdiğini, müvekkilinin çeki bankaya ibrazında çekin çalıntı olduğunu öğrendiğini, çekteki ciro imzasının davalıya ait olup, alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre borca ve ödeme belgesindeki imzaya itiraz eden davalının usulüne uygun tebligata rağmen davayı takip etmediği, imza incelemesi için duruşmada hazır bulunmasına ilişkin meşruhatlı tebligata rağmen davalının duruşmaya gelmediği gibi cevapta vermediği, böylelikle imzayı kabul etmiş sayıldığı, davalının haksız ve kötüniyetle takibe itiraz ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 15.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 24.08.2008 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin bir kararının bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmıştır....
Bu durumda, davaya konu icra takibine davalı/borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptâli yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda yerel mahkemenin bir karar vermesi gereklidir. Bu sebeple de alacaklının, itirazın iptâli davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir (Emsal Yargıtay H.G.K. 2012/19-2012/1827 Esas 2013/802 Karar 31.05.2013 T; Yargıtay 13.H.D. 2009/5267 Esas 2009/11668 Karar). Mahkemece bu yönlerden inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken dava konusu olmayan asıl alacakla ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlere mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine oluşturulmuştur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/6356 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve bununla birlikte müvekkilin icra takibine itiraz etmiş olduğunu, davacının yan icra takibini ''banka dekontu''na dayanarak yaptığını, banka dekontlarının İİK. 68/a maddedeki belgelerden sayılmadığını, kaldı ki Asliye Hukuk mahkemesi nezdinde görülen davada müvekkili tarafından, davacı T1'e gönderdiği paraların iadesine ilişkin dekontları ve kendisine davalı borçlu namına gönderilen ödünç paralara ilişkin dekontları sunduğunu ve müvekkilinin böyle bir borcu olmadığı gibi aksine alacaklı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlunun borca itiraz dilekçesinde borcu ödediğine dair belge ibraz etmediği, ödemelerin borca mahsuben yapıldığı dekonttaki açıklamalardan kesin bir biçimde anlaşılamadığı, bu belgelerin İİK.'...