Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun yetkiye itirazının reddine, takibin devamına, davalıca borca ve faizlere itiraz edilmediğinden davacının borç yönünden itirazın kaldırılması hakkında karar ihtihazına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, borca yönelik itirazların saklı tutulduğu bildirilmiştir. İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların incelenmesi İcra Mahkemesi’ nin görevi dahilindedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

    ile icra takibine başlandığını, ancak davalı/borçlular tarafından borca itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, borçluların haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına ve davalının takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun borca itirazına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2010 (Pzt.)...

        Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/91644 esas sayılı dosyasının inelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 1 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı,10 örnek ödeme emrinin borçlunun vasisine 31/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal süresi içinde vasi tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.Somut olayda davacı borçlu vasisi itirazlarını, İİK'nun 169/a maddesi normlarını haiz yazılı delillerle ispatlayamamıştır....

        Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlu şirketin icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın Kaldırılması -Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilince yazılı kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan 14.12.2010 tarihli icra takibinde, 2010 yılı Temmuz, Kasım, Aralık ayları ödenmeyen 9000 TL kira parasının tahsili ve tahliye isteminde bulunulmuştur....

          Davalı borçlular İcra takibinde kira akdine ve borca itiraz ettiğini, şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek yapılan icra takibine itiraz etmişler ise de; Davalı borçlular yasal süresindeki itirazlarında sözleşmedeki imzalarını açıkça inkar etmemişlerdir. Bu durumda uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            e düzenleme tarihi 20/02/2012 olan senetten doğan borcu nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığın, davalı borçlu borca icra takibine, masraflara, faiz oranına, işlemiş faizi ve borcun tüm ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, ve takibin durduğunu, takip sonrası ara buluculuğa başvurulduğunu, 2021/... ara buluculuk dosya numarası ile yapılmış olan görüşme neticesinde anlaşılamama tutanağı tanzim edilerek taraflara tebliğ edildiğini, dava ve takibe konu senet bir bono olmakla açıkça borç ikrarı içerdiğinden davalının borca itiraz etmesinin mümkün olmadığı, borca itiraz ederken imza hakkında herhangi bir itiraz olmaması dolayısıyla imzayı da kabul ettiği görüldüğünü, davalının borculu olduğu ortada olduğunu, kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesinin geçerli olması bir yana müvekkil kambiyo senedine temel oluşturan hukuki ilişki yönünden de edinimi ifa etmekle davalıya iş bu edimin karşılığı olan bu senet bedelini ödemediğini, davalı borçlunun borcu kambiyo...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, ticari satıştan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açmış olduğu davada ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ilamsız icra takibine konu alacağa itiraz edildiğini, çekişmeli alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

                İcra takibine yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlular, alacaklıya herhangi bir kira borçları olmadığını, kira bedelinin ödeme emrinde yazıldığı şekilde 4.800 -TL değil 3.600-TL olduğunu belirterek itiraz etmişlerdir. İİK'nun 269/2 maddesinde; Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir. Davalı borçlular icra takibine itirazında kira akdine açık ve kesin olarak karşı çıkmamış olup, itirazları borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda davacı 2014 yılı kirasını iddia ettiği kadar olduğunu kanıtlayamadığından davalı borçluların kabul ettiği miktara itibar etmek gerekir. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektiren bir durum bulunmadığından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu