Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine dair ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı taraf işbu takibe itiraz ettiğini ve haksız olan bu itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlunun itirazında borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve bu haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun uzun süreden beri müvekkile olan açık faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, müvekkilinin mal ve hizmeti teslim ettiğini ve bunun sonucunda alacağa konu faturayı tanzim ettiğini belirterek ... 33 . İcra Müdürlüğü’nün...Esas sayılı dosyasına yapılan davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı/borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin hükmettiği nafakanın tahsili amacıyla davalı hakkında başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi; "...icra takibine konu borcun nafaka yükümlülüğünden doğduğundan 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesinin görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Aile Mahkemesi tarafından ise; "Borç, aile mahkemesince takdir edilen nafakaya ilişkin ise de davalının borca, yetkiye ve faizede itiraz ettiğinden itirazın iptali davalarına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava, nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; ... tarafından nafaka istemiyle ... aleyhine dava açıldığı, ......
ASLİYE HUKUK (İCRA HUKUK) MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2022/29 ESAS 2022/34 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı borçlu vekili Av....
İcra Müdürlüğü yazıldığını, 19/07/2018 tarihi itibarı ile dosyaya itiraz dilekçesi sunulduğundan, borca itiraz edildiğinden takibin durdurulması gerektiğini, ayrıca haciz baskısı altında icra müdürlüğü dosyasına ödenen 427.950,95- TL'nin müvekkiline iadesi gerektiğini, iade edilmemesi halinde bu paranın nemalandırılmasını istediklerini, icra müdürlüğünün taleplerini kısmen reddettiğini, dosyadaki paranın iade edilmemesinin müvekkilinin mülkiyet hakkını açıkça ihlal ettiğini, paranın iade edilmemesi halinde nemalandırılması gerektiğini söyleyerek icra müdürlüğünün taleplerinin kısmen reddine ilişkin kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; " İstanbul Anadolu 16....
Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 10/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 15/10/2014 tarihinden sonra borca itiraz edildiği görüldüğünden, mahkeme kararı yerindedir. İİK'nun 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK.ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK'nun 447/2 maddesine göre, mevzuatta HMK.ya yapılan yollamalar, HMK.nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır. Şu halde, istinaf incelemesinin HMK.daki hükümler kapsamında yapılması gerekir. HMK'nun 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde bunu resen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/15325 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğünün 24/03/2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz ile satış yapılamayacağı gerekçesi ile alacaklı vekilinin satış talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 364/3. Maddesi gereğince, temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. Ancak söz konusu madde hükmü, icra mahkemesince verilen takip hukukuna müteallik kararların temyizi hakkında olup, itirazın iptaline ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi ve karara bağlanması nedeniyle bu madde kapsamında olmadığının kabulü gerekir. İİK'nun 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/4995 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 23.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal 7 günlük süre içerisinde 27.08.2021 tarihinde sunulan dilekçe ile borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı tarafından borçlunun sunduğu dilekçenin borca itiraz mahiyetinde olmadığı ileri sürülerek takibin devamına karar verilmesi talebini içeren 28.12.2021 tarihli dilekçe sunulduğu, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
Diğer yandan, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan davada, mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, İİK 50. ve 6100 sayılı HMK'nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir. Somut olayda, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazından sonra açılan işbu itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine de itiraz edilmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca, borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir. Davacı davasını İİK'nın169/a maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edemediğinden İlk Derece Mahkemesince davacının borca itirazlarının reddine karar verilmesi yerindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Dosya içindeki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, davacı aleyhine davalı tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği görülmekle, davacıların tüm itirazları borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre bu itirazın İİK md. 62: " İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü gereğince itiraz yeri İcra müdürlüğü olduğundan ve İcra Mahkemesince itiraz değerlendirilemeyeceğinden davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....