İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/485 ESAS - 2021/855 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021/ 15121 E sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı T3 Tic. A.Ş. görünen dosyada müvekkili şirketin ofis adresine 7....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....
İİK'nun 264. maddesinde; “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.” hükmünü içermektedir. Somut olayda alacaklı vekili, borçlunun takibe itirazından ve bu itirazın kendisine tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde itirazın kaldırılması istemiyle dava açmamıştır. Bu nedenle ihtiyati haciz hükümsüz hale gelmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile dava dışı ... ve davalı ...' a icra takibi başlatılmıştır, icra dosyası kapsamındaki borca ... tarafından itiraz edilmemiş ve ... yönünden takip kesinleşmiştir. ... ise borca itiraz etmiş olmakla, huzurdaki itirazın iptali davasını açma zorunluluğu hasıl olmuştur. Gelinen aşama itibariyle dava açıldıktan sonra dosya borcu ödenmiş ve icra dosyası kapanmış olmakla huzurdaki dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle konusuz kalan davaya ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiştir..." 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İtirazın iptali" başlıklı 67. maddesi şöyledir: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2020 NUMARASI : 2020/243 ESAS 2020/577 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/68987 esas sayılı dosyasında aleyhinde takip başlatıldığını, takip talepnamesinde ve ödeme emrinde borç sebebinin gösterilmediğini, ilamsız takiplerde alacaklının senet yoksa borcun sebebini bildirmek zorunda olduğunu, icra takibinin savunma ve itiraz hakkının elinden alınacak şekilde başlatıldığını, tarafına açılan icra takibinde İİK'nun 58. maddesinde belirtilen belge ve kayıtların bulunmadığını, takibin İİK'nun 60. maddesi gereğince usulsüz olduğunu, Tüketici Hukukuna göre asıl borçluya yönelmeden ve aciz vesikası...
yatırılan teminat alacaklının uğrayacağı muhtemel zararlar için olup, ilk derece mahkemesince verilen alacaklıya ödenmesi talebinin reddine ilişkin kararın da yerinde olduğu" gerekçesiyle Dairemizin 29/11/2021 tarih, 2021/2620 esas, 2021/2744 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun “ Üçüncü şahsın istihkak iddiası” başlıklı 97/1. maddesi; “İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından18/08/2021 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu adına vekilinin icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği31/08/2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce; itirazın yasal sürede yapıldığı anlaşıldığından takibin İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği,borçluya örnek 7 ödeme emrinin 01/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği , alacaklının ödeme emri tebliğinden önce yapılan itirazın İİK'nun 62 maddesi aykırı olduğunu ileri sürerek İcra Müdürlüğünün davalı borçlu hakkındaki durdurma kararını kaldırarak takibin devamına karar vermesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. İİK'nun 66/1. maddesine göre de, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir....
Maddesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde takibe itirazın icra dairesine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. İcra Mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. Yine aynı yasa kapsamında rehin hakkına itiraz edilemez. Celp edilen İstanbul 10.İcra Dairesi 2019/3376 esas sayılı dosyası incelenmesinde davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip düzenlendiği örnek :9 ödeme emrinin 09/10/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davacının takibe konu borcun muacceliyeti ve faizine ilişkin itirazlar borca itiraz mahiyetinde olup, icra mahkemesine yapılan borca itirazlar bir sonuç doğurmayacağından davacının davasının reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İtirazın iptali davası, her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğundan ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. Mahkemenin İcra Mahkemesi yerine geçerek İcra Dairesinin yetkisi konusunda bir karar verebileceğinin ve borca itirazı inceleme konusunda kendisinin yetkili olup olmadığını ancak bundan sonra karara bağlayabileceğinin kabulü, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması kuralına da uygun düşmektedir. Aksinin kabulü halinde mahkeme İcra İflas Yasasının emredici hükmüne aykırı olarak yargı çevresinde olmayan İcra Dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur ki, bu yön kabul edilemez. Somut hukuki uyuşmazlıkta, davacı başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini İş Mahkemesinden talep etmiştir....
İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2019/9096 E 2020/5738 K sayılı kararı) Öte yandan, borçlu itiraz dilekçesini posta ile de gönderebilir....