Dairemizce yapılan değerlendirmede; Ürgüp İcra Dairesinin 2022/421 Esas sayılı takip dosyasında, davacı borçlu tarafından ihtiyati haczin düşmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddi kararının kaldırılmasına ilişkin işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 264.maddesi uyarınca; "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır....
Mahkemece; "İcra dosyası getirtilip incelenmiş; davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 23.07.2019 tarihinde borçlu davacının süresinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra dairesine vermiş olduğu 23.07.2019 tarihli dilekçesinde borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulmasını talep ettiği anlaşıldığından takibin durdurulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir." şeklinde karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davacı taşeron tarafından davalı yükleniciler aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davaya konu ----sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiş; borçlulardan -------icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, borca, ferilerine itiraz etmiştir. Diğer borçlu -------- yetki itirazında bulunmamış borca, faize, ferilerine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının süresinde açıldığı, zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüştür.Taraf teşkili sağlanmış, teati aşaması tamamlanmıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı tarafından şikayete konu ilamsız icra takibinin iptali talep edilmiş ise de; söz konusu ilamın ilamsız icra takibi olması nedeniyle davacının şikayet konusu talebinin aslında borca itiraz niteliğinde olduğu, bu itirazın da genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği; davacı borçlu tarafından ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz etmediğinden şikayete konusu ilamsız icra takibinin kesinleştiği, davacının bu nedenle yukarıda açıklandığı şekilde İstanbul 11....
Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir. Borçlunun, memur muamelesini şikayet hakkının bulunmuş olması, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda davacının dava tarihinde hukuki yararı bulunduğundan, dava sırasında icra mahkemesi tarafından memur muamelesini şikayet yolu ile ödeme emri tarihinin düzeltilmesi nedeniyle süresinde icra takibine itirazın olduğundan bahisle icra takibinin durmasına karar verilse dahi dava, taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığına yönelik genel mahkemede açılan bir dava olduğundan davanın açılması sırasında var olan hukuki yarar, takibin durması ile sona ermez....
Uyuşmazlık, icra memur işleminin şikayetine ilişkindir....
ATM'nin 19/04/2021 gün 2021/249 D.İş 2021/251 K.sayılı ihtiyatı haciz kararının 22/04/2021 tarihinde icra takibine konu edildiği, daha sonra 28/04/2021 tarihinde alacaklı tarafından ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu tarafından 26/04/2021 tarihinde ihtiyati hacze itiraz dilekçesi ibraz edildiği, ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde 24/05/2021 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz edildiği, borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden önce de 28/04/2021 tarihinde ihtiyati hacze ve borca itiraz ettiği görülmüştür. İİK 62.maddeye göre itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emrinin tebliğinde itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirir....
Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Borçlu takip dosyasına verdiği 15.9.2009 tarihli itiraz dilekçesinin başlangıç ve sonuç bölümünde “mal beyanım ve borca itirazımdır “ ifadesini kullandığı, 1.4.2010 tarihli celsede ise “davanın reddini talep ediyorum, ben borca itiraz etmedim, ben aslında mal beyanında bulundum, ben aslında bu borçta kefilim”şeklinde beyanda bulunmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının murisi Nurullah Şen aleyhine bonoya dayalı takip yaptığı, kesinleşen takip devam ederken borçlunun vefat ettiği, mirasçı davalıya çıkarılan ödeme emrine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği, davalının murisi olan borçlunun itirazının olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının mirası red veya mirasın borca batık olması dışında borca itiraz edemeyeceği, mirasçılara ödeme emri çıkarılmasının zorunlu olmadığı, mirasçılar borçtan müteselsilen sorumlu olup, mirasçılardan biri hakkında takip yapılabileceği, her ne kadar davalının borca itiraz hakkı olmamasına rağmen borca itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, davalının takibe ilişkin diğer itirazlarının icra hukuk mahkemesinde görülen davada irdelenip davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının davalıdan...