"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık borca itiraz eden davacının İ.İ.K.nun 82.maddesi geregince haczedilemezlik şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kaldı ki, davalının takipte vekille temsil edilmesi nedeniyle ödeme emrinin davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, takibin öğrenilmesi üzerine davalı vekilinin borca itiraz etmesi karşısında, davalı vekiline ödeme emrinin tebliğinin istenilmesinde hukuki yarar yoktur. Takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işleminin davacı tarafça şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşıldığından, şikayete konu icra memur işleminde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir. Borçlunun, memur muamelesini şikayet hakkının bulunmuş olması, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda davacının dava tarihinde hukuki yararı bulunduğundan, dava sırasında icra mahkemesi tarafından memur muamelesini şikayet yolu ile ödeme emri tarihinin düzeltilmesi nedeniyle süresinde icra takibine itirazın olduğundan bahisle icra takibinin durmasına karar verilse dahi dava, taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığına yönelik genel mahkemede açılan bir dava olduğundan davanın açılması sırasında var olan hukuki yarar, takibin durması ile sona ermez....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; memur işlemini 7 günlük şikayet süresinin aşıldığını,7 günlük sürede borca itiraz edilmediğinden icra müdürlüğü kararında yasaya aykırılık olmadığını, mirası redde dayalı itirazında maddi hukuka dayalı borca itiraz niteliğinde olduğunu beyanla, şikayetin öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/8014 Esas sayılı dosyasında, Davacı T2 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden kesilen 3.500,00 TL miktarın iadesi talepli davanın reddine, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/3857 Esas sayılı dosyasında Davacı T2 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyan ve iddialarını tekrar ile Nazilli 1....
Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, "... Alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa itiraz ediyorum." beyanında bulunulmuş, dilekçenin istem ve sonuç kısmında da " Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, aleyhime alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen ilamsız ödeme emrine itiraz ediyorum. Söz konusu takibin durdurulmasını ve gerekli diğer işlemlerin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ... İtiraz ediyorum" şeklindeki beyanı, yukarıda belirtildiği üzere itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan olup, geçerli bir itiraz söz konusudur....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasında açılan icra takibinde gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun olarak 16/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce 28/07/2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, 2004 sayılı İİK'nun 19/ 3 maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceğini, 16/07/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresinin son gününün 23/07/2021 tarihi olduğunu, bu tarihin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK'nun 19/3 maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin resmi tatili takip eden ilk iş günü olan 26/07/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde yapmış olduğu borca itirazın yasal itiraz süresi içerisinde yapılmadığını, yasal itiraz süresi içerisinde yapılmamış olan bu itiraz sebebi ile icra müdürlüğünün...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2863 E. sayılı dosyası ile müvekkiller Suzan Sezer, Avedis Sezer, Süren Sezer ve T1 aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, girişilen işbu ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri müvekkillerine ayrı ayrı farklı tarihlerde tebliğe çıkarıldığını, mezkûr ödeme emri, ilk olarak müvekkilinin Süren Sezer tarafından 19.02.2020 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, bu vasıtayla yine bu tarihte taraflarına ödeme emrinden haberdar olunduğunu, müvekkillerinin herhangi bir hak kaybı yaşamaması adına 20.02.2020 tarihinde, yasal süresi içerisinde, müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmaması sebebiyle müvekkillerinin tümü bakımından borca itiraz edildiğini, müvekkillerinin kimisinin adresinin yurtdışı olması, tüm tebligat işlemlerinin ilk tebliğ tarihi olan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal borca itiraz süresi içerisinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirsiz olması dolayısıyla, daha sonra kendisine ödeme emri tebliğ edilecek müvekkilleri bakımından bilahare borca itiraz...
Borçluların, icra dosyasına sundukları itiraz dilekçelerinin giriş ve sonuç kısmında, takibe kısmi itiraz edildiği belirtilmesine rağmen, dilekçenin açıklamalar bölümünde takibin tamamına itiraz edildiği yönünde açıklamalar bulunduğu, bu şekilde borca itiraz ettikleri, borçluların kullandıkları bu ifade şeklinin itirazın kısmi olduğu şeklinde yorumlanamayacağı, itiraz dilekçesi bütün olarak değerlendirildiğinde, kısmi itiraz edildiği şeklinde yorumlanmasını gerektiren bir irade açıklamasının mevcut olmadığı, dolayısıyla borcun tamamına itiraz edildiği, kısmi itirazın söz konusu olmadığı açıktır. Bu şekilde, borçlular tarafından açıkça borca itiraz edildiğinden, davacı tarafın, borçluların geçerli bir itirazı olmadığına ilişkin ileri sürdüğü iddia yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355....
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; dava dışı ...’nın, davalı idarede memur statüsünde çalışmakta iken istifa etttiğini ve bu kişinin ödenmeyen maaş alacakları yönünden ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9719 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını; davalı idare tarafından icra takibine itiraz edilmesinin ardından, takip konusu alacağı noter kanalı ile temlik aldığını beyan ederek, davalı kurumun icra takibine yönelik itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu yapılan memur alacağının, idari yargı kurallarına göre idare mahkemesinde dava açılarak tahsil edilmesi gerektiği gerekçesi ile talebin yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
Bunun dışında sözleşmenin ifa olunacağı yer icra dairesi de özel olarak yetkilidir. Somut olayda davalı takip borçlusunun yerleşim yeri İzmir, sözleşmenin ifa yeri ise Kırşehir'dir. Davalı taraf süresinde verdiği icra takibine itiraz dilekçesinde öncelikli olarak icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, İzmir İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptâli davasının dinlebilmesi, geçerli bir icra takibinin bulunmasına bağlıdır. İcra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilirse mahkemenin öncelikli olarak icra takibine yetkili icra dairesini belirlemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olsa bile (somut olayda usulen yetki itirazı ileri sürülmüştür.) davalı tarafça süresi içinde verilen icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir....