WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, mükerrir takip nedeniyle borca itiraz ve şikayet istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzincan 1. İcra Dairesinin 2019/1107 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibi ile 2019/1839 esas sayılı ilamsız icra takibinin aynı alacak için mükerrer takip olduğunu ve alacaklı Akbank'ın alacağını davalı T3 borçlunun rızası olmadan temlik ettiği gerekçesi ile itiraz ve şikayet isteminde bulunmuştur. Mahkemece, mükerrer icra takibine ilişkin borca itiraz istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alacağın temlikine ilişkin şikayet yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili istinaf etmiştir....

- K A R A R - Dava, davacı tarafça bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca icra dairesine yaptığı itirazda da icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacının alacağının temel borç ilişkisinden kaynaklandığı ve bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalının borca bir itirazının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiş, ayrıca mahkemenin yetkisine de itirazda bulunulmuştur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/352 Esas KARAR NO: 2022/82 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/03/2017 KARAR TARİHİ: 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davalı şirketten olan bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine---- dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafından --- tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini,---- kararı ile itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın ----tarihli dilekçesinde borca itirazın yanında yetki itirazında bulunulduğunu, borçlu şirketin ---olması nedeniyle ---- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ettiğinri, bu yetki itirazının taraflarınca kabul edildiğini ve------ sayılı dosyasının davalının belirtmiş olduğu icra müdürlüğüne...

      Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliğ edildiği gün icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmekle beraber, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı da ileri sürülmüştür. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Borçlunun ileri sürdüğü hususlar, icra mahkemesince ancak, alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik başvurusu halinde değerlendirilebilecektir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

        Mahkemece; davanın kabulü ile davalının takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, su alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; borçlu, hakkında başlatılan ilamsız icra takibine itiraz dilekçesinde, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali için açılan iş bu davada da, mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir....

          Dosya kapsamından ödeme emrinin borçlu davalı Bakanlığa 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, Hazine vekili Av.....tarafından verilen 20.09.2010 günlü dilekçe ile hakkında takip yapılan tüm kamu kurumları adına borca itiraz edilerek durdurulmasının istendiği, bu dilekçenin İcra Müdür Yardımcısı.....rafından 22.09.2010 tarihinde havale edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece icra dairesine yazılan yazıya verilen 13.02.2012 ve 20.03.2012 günlü cevabi yazılarda da icra takibine tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği bildirilmiştir. İcra müdürlüğünce takibe tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği kabul edilerek takip durdurulduğuna göre açılan itirazın iptâli davasının esasının incelenmesi gerekirken ödeme emrine usulüne uygun şekilde itiraz edilmediğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulması gerekmiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2020/5705 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve davalı kiracıya İlamsız Takıplere İlişkin 7 günlük ödeme emrinin tebliğ edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı tarafın, herhangi bir borcu bulunmadığından ve faizin fazla talep edildiğinden bahisle 7 günlük yasal sürede borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını sağladığını, davalının kiracı, 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin 46.500.TL tutarındaki 6 aylık işlemiş kira borcunu ödemediğinden anılan alacağın tahsilini teminen aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazı sırasında kira kontratına ve imzaya itiraz etmediği için, hatta sürmekte olan tahliye davasında kira kontratının varlığını ve kiracılık ilişkisini açıkça kabul ettiği için icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını teminen eldeki davanın ikame edildiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.11.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine karşı yapılan borca itirazda kısmen itiraz edilmişse de itiraz edilen kısım açıkça gösterilmediğinden itirazın reddine, takibin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2015/21-2015/154 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracılar hakkında ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve takibin devamı ile davalıların tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İcra takibine yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlular, takibin tüm kalemlerine itiraz etmişlerdir....

              İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği Görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması, takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece işin halli yargılama gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 17.12.2005 tanzim 01.03.2006 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak 5.12.2006 tarihinde başlattığı icra takibi ile takip tarihine kadar ödenmeyen birikmiş 917.701.TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu icra takibine süresinde yaptığı itirazında sadece borca ve faize itiraz etmiştir. Bu şekildeki itiraz borca itiraz niteliğinde olup, borçlu itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermediğinden İİK.'...

                UYAP Entegrasyonu