Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlattığı icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkeme tahliyeye karar vermiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlu aleyhine 5.3.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 30.8.2009 tarihinden 28.2.2009 tarihine kadar yedi aylık kira bedeli 2450 TL’nin ödenmesini, borcun süresinde ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini istemiştir. Ödeme emri borçluya 19.3.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu 24.3.2009 tarihinde borca itiraz etmiştir....

    ödeme yapıldığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, ayrıca borçlunun bu 31.05.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe konu bedelin vade tarihinden, müvekkiline ödeme yapılan 23.05.2019 tarihine kadar işleyen 3.871,12 TL‘lik faiz tutarını ve icra masraflarını kabul etmiş olduğunu, sözkonusu kısmi itiraz üzerine Batı İcra Müdürlüğü tarafından itirazın kabulü ile birlikte, 31.05.2019 tarihinde itiraz edilen kısım üzerinden takibin durdurulmasına, geriye kalan 463,67 TL için ise takibin devamına karar verildiğini, borçlu şirket tarafından bakiye için dosya son durum hesabının çıkarılmasını talep ettiklerini, ancak Batı İcra Müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamada icra gideri ve icra vekalet ücretinin takibe devam edilen kısım üzerinden hesaplandığını, yapılan hesaplamanın yanlış olduğunu, 120.765,92 TL ile 120.765,92 TL olmak üzere toplam 241.531,84 TL üzerinden hesaplanarak icra gideri ve icra vekalet ücretlerinin ¾’ünün borçludan talep edilmesi gerektiğini ve yine itiraz edilmeyen 463,67...

    Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, faize itiraz, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın icra mahkemesine yapılması zorunludur. İcra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/802 ESAS 2021/786 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2021/15514 esas sayısı ile yeniden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına hem yetkiye hem borca itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 10....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı alacaklı tarafından davalılar hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlular tarafından icra takibinin haricen öğrenilmesi üzerine icra dairesine verdikleri 19.08.2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, borçlulara ödeme emrinin daha sonra tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce; itirazın yasal sürede yapıldığı anlaşıldığından takibin İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğü kararına karşı şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borçlular tarafından itiraz dilekçesi sunulmasından sonra, borçlulara ödeme emrinin tebliğe çıkarılması, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunduğunu gösterdiğinden, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmemesi borca itirazda bulunmalarına engel teşkil etmez....

    Mahkeme; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği, İİK'nın 62/1. maddesinde "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere, takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

      Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz. SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, kararın hukuka aykırı olduğunu, borçlunun icra takibine itiraz dilekçesinde belirttiği gibi, tebellüğ olduğunu, tebellüğ olan borçluya ilişkin Tebligat Kanunu kapsamında mernis adresi veya ikamet adresi ayrımına gidilmesinin kanunu kötüye kullanmak olduğunu ve TMK'nın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafından borca itiraz dilekçesinde mernis adresine yapılan tebligata itiraz edilmediğini, takibin iptalinin talep edilmediğini, mahkemece bunun re'sen gözetilmesinin mümkün olmadığını, yapılan işlemin memur hatası olduğunu, davanın tahliye yönünden reddedilmesinin doğru olmadığını, taraflarınca mernis adresi seçilmeden takip açılmasına rağmen, icra memurunun yaptığı işlem nedeni ile takibin mernis adresine gönderildiğini, her halükarda borçlunun takipten usulüne uygun haberdar olduğunu belirterek, davanın tahliye yönünden devamına karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin müvekkiline 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal yedi günlük itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce borca hiç itiraz edilmemiş gibi dosya hesabı yapılarak müvekkiline bakiye borç muhtırası gönderildiğini ve muhtıranın müvekkiline 17/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği...

          UYAP Entegrasyonu