İş - 2021/56 Karar sayılı ihtiyati haczin kaldırılması kararının uygulanmasını talep ettiklerini, süresi içerisinde yaptıkları ihtiyati hacze itiraz sonucu ortada mahkemece verilmiş ihtiyati haczin kaldırılması kararı varken icra müdürlüğünce taleplerin reddine yönelik kararı verildiğini ve Bor Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş olan kararın uygulanmadığını, İcra memurluğu kendince yorumlar yaparak mahkeme hükmünü geçersiz kılmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün dosyasında T2 28 adet taşınmazına ihtiyati haciz şerhi işlendiğini, taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz şerhi verildikten sonra alacaklı Halk Bankası tarafından taşınmazlardan 10 tanesi için icrai haciz istediğini ve icrai haciz şerhinin ayrıca verildiğini, borcun ödendiğini, alacaklının aynı borç için Kayseri'den 1 ve Bor'dan 2 olmak üzere 3 ayrı takip yapıldığını, bu nedenle icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına ve Bor Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/56 D....
İcra müd nün 2020/12468 E sayılı dosyasında şikayetçi borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına" karar verildiği görülmüştür....
Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başladığı, ikinci sürenin ise İİK 264/2 son maddesinde ise icra mahkemesi, itirazın kaldırılması davasını redderse alacaklının kararın tefhim ve tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde dava açması gerektiği ancak 264/2 maddesi kül halinde incelendiğinde İİK 264/2 maddesinde düzenlenen sürelerin başlaması için öncelikle borca itiraz evrakının alacaklıya tebliğinin şart olduğu, borca itiraz evrakının alacaklıya tebliğ edilmediğinden İİK 264/2 maddesinde öngörülen sürelerin başlayamayacağı anlaşıldığından şikayetçinin şikayetinin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, haciz talebinin kabulüne ve haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur işlemlerinin iptali istemine ilişkindir....
İİK'nun 264. maddesinde; “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.” hükmünü içermektedir....
KARŞI OY İcra İflas Kanun'unun 269/d maddesi yollamasıyla 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır....
Numarasını şerh ettiğini ve dilekçeyi postaya vermesi için müvekkiline iade ettiğini, müvekkilinin itiraz dilekçesini aynı gün APS yoluyla Hatay İcra Müdürlüğü'ne gönderdiğini, itiraz dilekçesinin 19.01.2015 tarihinde Bahar Sağlam isimli personele tebliğ edildiğini, Hatay İcra Müdürlüğünün müvekkilinin itiraz dilekçesini işleme koymadığını ve müvekkili hakkında takip işlemlerine devam ettiğini , müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün müvekkilinin itiraz dilekçesine rağmen takip dosyasını durdurmayarak icra takibine devam ettiğinden haberdar olunması üzerine 21.08.2019 tarihli dilekçe ile takip dosyasının durdurulmasını ve müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak Hatay İcra Müdürlüğünün bu taleplerini reddettiğini, Hatay İcra Müdürlüğü'nün gerekçesinin takip dosyasından tebligat yapılmadan takip dosyasına itiraz edilmiş olması olduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü'nün bila tarihli bu kararına karşı Hatay İcra...
bulunduğunu, davacı tarafın icra dosyasına vermiş olduğu muvafakat dilekçesinde yasal itiraz sürelerinden feragat ettiğini, talepleri üzerine davacı borçlunun belirtilen icra dosyasına vermiş olduğu muvafakati uyarınca 22/10/2020 tarihinde SGK kayıtlarına aylık 2200 TL haciz işlendiğini, dikkat edileceği üzere her ne kadar davacı icra dairesine vermiş olduğu muvafakatte yasal itiraz sürelerinden feragat ettiğini belirtmişse de haczin yasal itiraz süreleri geçtikten sonra işlendiğini, yasal itiraz süreleri içinde davacının hiçbir şekilde takibe ve borca itiraz etmediğini, davacı borçlunun kendi rızası ile icra dosyasına vermiş olduğu muvafakatin tamamiyle yasaya ve usule uygun olarak verildiğini, bu sebeple davacı borçlunun emekli maaşı üzerine konulan hacizde de yasaya ve usule aykırılık bulunmadığını, dava konusu icra dosyasına vermiş olduğu muvafakatin yasal sonuçlarından haberdar olmasına rağmen bu aşamada yalnızca dosyanın icra kabiliyetini düşürmek maksadı ile işbu davayı açmış olup...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat iddiası ile dava açtığını, borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 30/05/2018 olarak kesinleştiğini, tebliğ tarihinin kesinleşmesi üzerine borçlu tarafın icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın kesin kaldırılması davası açıldığını, itirazın kesin olarak kaldırılması davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini söyleyerek davanın reddine, icra dosyasında bulunan paranın borçluya ödenmemesine karar verilmesini istemiştir....
Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. İİK'nun 264/2 maddesi gereğince takibine itiraz edilen alacaklı 7 gün içinde itirazın iptali davası açmak veya itirazın kaldırılmasını talep etmek zorundadır. Somut olayda, davacılar, dava dilekçesinde, hem ihtiyati haczin dayandığı sebeplerle ilgili itirazlarını, hem de İİK 264/2.fıkrası gereği itirazlarını belirterek, süresinde itirazın kaldırılması veya iptalinin istenmemesi sebebiyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını da ileri sürmüştür....