olduğu anlaşıldığından davanın yasal 7 günlük süresinde açılmadığının açık olduğunu, davacının haczin kaldırılmasını talep etmesi için öncelikle süresi içinde icra dairesine ödeme emrine itiraz dilekçesi vermesi gerektiğini, takip kesinleştikten sonra mirasın reddi sebebi ile haczin kaldırılmasının talep edilemeyeceğini, bu hususun Yargıtay içtihatlarında açık olduğunu, ayrıca davacının şikayeti icra memur muamelesine ilişkin olup, icra müdürlüğü tarafından verilen red kararında taraflarına herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacılardan Ali Babaoğlu tarafından Gaziantep 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/167- 213 e.k. sayılı ve Gaziantep 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/178- 882 e.k.sayılı açılmış dava dosyalarının olduğu, Gaziantep 1.İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında Gaziantep İcra dairesinin 2017/162130 esas sayılı dosyasındaki haczin İİK.110 maddesi gereğince yasal süre içinde depo edilmesi gerekli avansın yatırılmadığından haczin kaldırılması talepli dava olup ilgili mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, yine Gaziantep 2.İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında ise aynı taleple Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2017/162120 esas sayılı takip dosyasındaki haczin kaldırılması talepli dava olup ilgili mahekmece reddine karar verilmiş olup dosyalardaki taraflarının, dava sebebinin ve konusunun aynı olduğu, mahkememizin dosyasının Gaziantep 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/167- 213 e.k. sayılı ve Gaziantep 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/178- 882 e.k.sayılı sayılı dosyalarındaki ilamların reddine dair konu yönünden karar verildiği...
Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2020/468 ESAS 2021/71 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2018/8449 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını tebligatın borçluya 07/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borca karşı herhangi bir itiraz olmadığından takibin kesinleştiğini ve borçlunun maaşı üzerine haciz konulduğunu, dosyanın aktarılan Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/83533 Esas sayılı yeni esas üzerinden devam ettiğini ve tahsilatların buradan gerçekleştiğini ve dosyanın 2020 yılının Nisan ayında infaz edildiğini, icra dosyasından gönderilen 27/10/2020 tarihli muhtıra ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İcra Hukuk Mahkemesince 05/08/2021 tarihinde ihtiyati haczin ve tüm haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verildiğini, Bursa 1.asliye ticaret mahkemesinin 2021/564 d.iş e/k sayılı dosyası üzerinden yapılan duruşmada, 12.08.2021 tarihinde borçlu T2 ve T1 yönünden ise ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini devamında borçluların takibe süresinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, ihtiyati haciz işlemlerinden dolayı dosyaya iş bu ödemenin depo edildiğini, direkt icra takibine geçilseydi ödemenin depo edilmeyeceğini, icra dosyasına depo ettikleri borç tutarı için itirazın iptali davasında tekrar ihtiyati haciz kararı alındığını, taraflarına mahkeme tarafından hükmedilen bir teminat bedeli bulunmamakla birlikte taşkın hacizleri engellemek için icra dosyasına, ihtirazi kayıtla icra takibindeki borç bedelinin depo edildiğini, ihtiyati haciz kararını veren Mahkeme işbu kararı kaldırmış olmasına rağmen, ihtiyati haciz zoru ile icra dosyasına depo edilen ödemenin iade edilmediğini...
İcra Müdürlüğü dışında başkaca bir icra müdürlüğünce talimat dosyasından haciz konulmasının yasal olarak mümkün olmadığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 79 ucu maddesi gereğince taşınmaz üzerinde bulunan hacizle alakalı işlemlerin, talimat dosyasının olduğu icra dairesinde, yine şikayetlerin incelenmesinin de istinabe olunan yani talimat icra dairesinin olduğu yer icra hukuk mahkemesince yapılacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve şikayetin kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Balıkesir İli, ... İlçesi, Mehmetalan Köyü, Hortaç mevkii, 106 Ada 20 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin ......
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; memur işlemini 7 günlük şikayet süresinin aşıldığını,7 günlük sürede borca itiraz edilmediğinden icra müdürlüğü kararında yasaya aykırılık olmadığını, mirası redde dayalı itirazında maddi hukuka dayalı borca itiraz niteliğinde olduğunu beyanla, şikayetin öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/8014 Esas sayılı dosyasında, Davacı T2 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden kesilen 3.500,00 TL miktarın iadesi talepli davanın reddine, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/3857 Esas sayılı dosyasında Davacı T2 yönünden davanın reddine, Davacı T1 yönünden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyan ve iddialarını tekrar ile Nazilli 1....
nun 264/2. maddesinde; ''İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince borçlu ...’a ödeme emrinin 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve borca itirazının süresinde olmadığından bahisle alacaklının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş ise de 23.11.2018 tarihli tebligat zarfında borçlu olarak takip dışı...’in gösterildiği, borçlu ...’a ise ödeme emrinin 23.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın süresinde olduğu görülmekle alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, ayrıca, alacaklıya borcu bulunmadığını bildirerek borca ve fer'ilerine itirazlarını bildirdiği, bunun üzerine, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan HMK.'...
Davacı alacaklı 01.08.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 03.02.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.500,00 TL’den 2014 yılı Ocak, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira bedeli 9.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulara 25.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu ...’in takibe itiraz etmemesi üzerine takip ... yönünden kesinleşmiştir. Davalı borçlu ... vekili 03.03.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; yetkili icra dairesi Körfez icra dairesi olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, alacaklının icra takibine konu ettiği borcun müvekkiline ait olmadığını, alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayan müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek icra takibine, yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir....