Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK m.266'ya göre teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilen durumlarda, ihtiyati hacze konu mal üzerindeki haciz tamamen kalkmakta ve ihtiyati haciz İİK m.266'ya göre gösterilen teminat üzerinde devam etmekte, adeta ihtiyatî haciz gösterilen teminat üzerine kaydırılmış olmaktadır. Bu nedenle İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması olarak ifade edilen durum, gerçek anlamda bir ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, buradaki durum aslında ihtiyati haciz kararının değiştirilerek, teminat üzerine kaydırılmasıdır. Nitekim, İİK m.265'e göre ihtiyati hacze itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasında, bunun karşılığında herhangi bir teminat vs. istenmediği, herhangi bir sınırlama getirilmediği halde, İİK m.266'da ihtiyati haczin kaldırılması karşılığında teminat istenmektedir. Bu hususta İİK m.266'daki durumun gerçek anlamda ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp, ihtiyati haczin değişikliğe uğraması olduğunu göstermektedir. Somut olayda, Ankara 11....

İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

    Noterliği'nde yapılan 18243 yevmiye nolu rehin sözleşmesini dayanak gösterdiğini, taraflarınca 24/03/2021 tarihinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, itiraz nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılması ve araç üzerindeki mahrumiyetlerin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün dosyanın durdurulmasına karar verdiğini ancak mahrumiyetleri kaldırmadığını, yine taraflarınca 17/05/2021 tarihinde tekrar dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiğini ancak bu taleplerinin de reddedildiğini, davalı tarafça yapılan ilamsız icra takibine dayanak rehin sözleşmesi hakkında taraflarınca 20/11/2018 tarihinde Kocaeli 4....

    Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, Mudanya İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Mudanya İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/527 Esas sayılı dosyası ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiğini, mahkeme tarafından takibin durması şeklinde bir karar da verilmediğini, yapılan yargılama neticesinde, imzanın davacıya ait olduğu görülmüş ve itirazın reddine karar verildiğini, dolayısıyla ihtiyati haciz gerek 10 günlük sürenin bitimi tarihinde ve gerekse yapılan yargılama süresince durdurma kararı verilmediği gibi itirazın reddine şeklinde verilen karar neticesinde yine 10 günlük süre sonunda kesin hacze dönüştüğünü ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihtiyati hacze dayanak kambiyo senedine istinaden yapılan takibin kesinleştiği, ihtiyati haciz bu noktada kesin hacze dönüştüğünden (İİK md.264/5) ve bu aşamadan sonra icra takibine yapılan itirazın kendiliğinden takibi durdurmayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2021 Tarih 2021/40 Değ.İş. sayılı kararı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, 31.08.2021 tarihinde açılan dava ile borca gecikmiş itiraz talep edilmiş ayrıca hacizlerin ve tüm işlemlerin kaldırılması istenmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine, icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin talikini tensip edebilir. İcra mahkemesi tetkikatını evrak üzerinde yapar....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı muris Selahattin Demirci adına Tekirdağ İcra Müdürlüğü'nün 2015/3564 (2020/16059 E.) sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup takip kesinleştikten sonra borçlu Selahattin Demirci'nin vefat ettiğini, borçlu murisin vefatından sonra icra takibinin mirasçılarına yöneltilebilmesi için ödeme emri gönderildiğini, işbu ödeme emrinin borçlu T1'ya 24.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içinde itiraz edilmediğinden takibin T1 yönünden kesinleştiğini, davacının 24.10.2019 da tebliğ edilen ödeme emri neticesinde 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 19/01/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, İcra müdürlüğünün, davacı-borçlunun itiraz talebinin reddi kararı üzerine davacı-borçlunun Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi'ne icra takibine itiraz konulu şikayet davası açtığını, ilamsız takiplerde borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde borca itirazlarını yazılı...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2019/447 ESAS 2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/02/2020 tarih 2019/447 esas 2020/129 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 7. İcra Dairesinin2019/6566 esas sayılı takipte 29/04/2019 tarihinde taraflarınca süresinde itiraz edildiğini ve takibin müvekkili yönünden durduğunu, ancak davalı tarafça başka bir genel kredi sözleşmesine dayalı olarak Mersin 1....

        Davalı borçlu 15.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kira sözleşmesinin tahrif edilmek ve değiştirilmek suretiyle icra takibine konu edildiğini, bu hususta Cumhuriyet Savcılığındaki soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu cevap dilekçesinde, davacı ile arasında ev ve işyeri ile alakalı olarak tek bir kira kontratı bulunduğunu, davacı tarafça ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9609 esas ve 2015/9503 esas sayılı dosyaları ile hakkında iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dava konusu kira kontratı üzerinde tahrifat yaptığını, kendisini kandırdığını, davacının kontratın kendisinde kalması gereken nüshasını imza bahanesi ile aldığını ve üzerinde tahrifat yaparak sanki 2 ayrı kontrat varmış gibi icra takibine konu yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

          İcra müdürlüğünün 2020/6895 esas sayılı dosyasına süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borcun ödendiğini, icra müdürlüğü itirazları üzerine takibi durdurduğnu, duran takibe istinaden takibin devamı için yasalar itirazın iptali veya itirazın kaldırılması için alacaklıya başvuru hakkı tanıdığını, ancak alacaklının bu başvurular yerine şikayet yolu ile takibin devamını sağlamaya çalıştığını, davanın kötü niyetle açıldığını, icra Müdürlüğü 04.05.2021 tarihli kararı ile yetki yönünden takibi durdurduğunu, 13.10.2020 tarihinde borca itirazlarına istinaden takibi durdurduğunu, şikayet için yedi günlük yasal süreyi geçtiğini, şikayetin reddinin gerektiğini, Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilse bile borca itiraz da olduğundan dolayı takibin devamının mümkün olmadığını, sadece yetki yönünden takibin devamının hiç bir fayda sağlamadığını, borca itiraz da mevcut iken takibin kanunun belirlediği yöntemler ile (itirazın iptali veya itirazın kaldırılması) devam etmesini sağlamak...

          UYAP Entegrasyonu