Davalı aleyhine girişilen icra takibine dayanılarak gönderilen ödeme emrine yönelik, vekil marifeti ile verilen itiraz dilekçesinde, akdi ilişki kabul edilerek, tavukların bozuk olması ve tüketiminin insan sağlığı açısından zararlı olduğu ve durumun Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/88 esas sayılı dosyası ile belirlendiği bildirilerek borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece anılan tespit dosyası getirilip içindeki delillerin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan temerrüt oluşmadığı için takip öncesi için temerrüt faizi de verilemez....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
İlk derece Mahkemesi; alacaklı tarafından 20/01/2020 tarihinde kira sözleşmesine dayalı örnek no:13 takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 27/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 10/02/2021 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek borca itiraz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından İİK 62. maddesinde belirtilen sürede borca itiraz edilmediğinden borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verildiği, alacaklının takip talebinde bildirdiği adresin borçlunun bilinen adresi olduğu, davacı/borçlunun kira sözleşmesinde yer alan "Atatürk Mahallesi Fahri Korutürk Cad. Yeşim Sokak Akın Sitesi Nalan Apt no:10/1 Küçükçekmece/İstanbul" adresine çıkarılan ödeme emrine ilişkin ilk tebligatın iade olduğu, sonrasında muhatabın bilinen adresi "Kuloğlu Mah. Ağa Hamamı Sok....
İcra Müdürlüğü'nün ......... esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK'nun 67/1.madde hükmü uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olup taraflarca her aşamada ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen gözetilebilir. Yasada "itirazın tebliği" ifadesi kullanılmış ise de, bunu mutlak ve katı şekilde anlamamak gerekir....
Dava hukuki niteliği itibari ile elektrik aboneliği kapsamında ödenmeyen faturalardan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ---- -- sayılı icra dosyası getirtilerek yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalıya --- tarihinde tebliğ olduğu davalının işbu ödeme emrine süresi içerisinde ------ ederek takibi durdurduğu duran takip üzerine ------ tarihinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir....
Dava hukuki niteliği itibari ile elektrik aboneliği kapsamında ödenmeyen faturalardan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ---- -- sayılı icra dosyası getirtilerek yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalıya --- tarihinde tebliğ olduğu davalının işbu ödeme emrine süresi içerisinde ------ ederek takibi durdurduğu duran takip üzerine ------ tarihinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir....
İcra İflas Kanunu’nun 269/c maddesi ise; Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeye mecburdur." hükmünü ihtiva etmektedir. Buna göre borçlu-kiracı ödeme emrine itiraz etmek isterse ödeme emrinin tebliğinden itibaren (İİK’nın 269/son fıkrasında yazılı istisna hariç) yedi gün içinde itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmelidir. İtiraz genel haciz yoluyla takip hükümlerine göre (m. 269/2, 62) yapılır. Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir....
dilekçenin mevcut olup, dilekçeleri ekinde ibraz ettiklerini, davacı kurumun fazla ödendiği gerekçesiyle ihtar çekmiş olduğu 1.744,11 TL'yi davalının ödediğini, davalının borcunu ödemiş olması sebebiyle davacı kurumun başlatmış olduğu icra takibinin haksız, dayanaksız olup işbu nedenle başlatılan icra takibine itiraz etme gerekliliğinin zorunlu olduğunu, itirazlarında herhangi bir kötü niyet bulunmadığını, başlatılan icra takibine konu borcun ödenmiş olması nedeniyle icra takibinin iptal edilmesi ve huzurda ki davanın reddini savunduğu, İlk derece mahkemesinin özetle: " davanın reddine... " karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2021/14943 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, 29/12/2021 tarihinde tebliğ olan ödeme emrine ve borca itiraz ettiklerini, müvekkilin söz konusu çekin keşidecisi olmadığını, takip konusu çek rehin teminat cirosu olarak Zefer Kalyoncu'ya verildiğini bu sebeplerle müvekkilinin işbu çekten sorumlu olmadığını, bu nedenlerle çek tazminatı istenmesinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, ödeme emrinin iptalini talep ettiklerini, icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını, olmadığı takdirde uygun bir teminat karşılığı durdurulmasına, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2021/14943 Esas sayılı dosyası....
İcra Müdürlüğü'nün .../... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, tarafımızca başlatılan işbu takibe davalı borçlu ... tarafından 17.04.2019 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı ... A.Ş’ye borcu kesin ve sabit olan olan ...'ün icra takibine, borca, faize ve faiz oranına itirazı yalnızca zaman kazanmak maksadıyla yapılan haksız ve kötü niyetli bir itiraz olup, iptali gerektiği, zaten arabuluculuk görüşmelerinde asıl alacak konusunda taraflar arasında bir ihtilaf söz konusu olmayıp, dosya borcunun banka tarafından tekrar değerlendirilerek, borcun taksitler halinde ödenebileceği beyan edildiği, bu nedenle davalı borçlu tarafından icra dosyasına yapılmış olunan itirazın iptali ve takibin devamı ile kötü niyetli davalı-borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, İzmir 22.İcra Dairesi'nin .../......