"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 07.12.2011 gün ve 2011/756 Esas 2011/2406 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: KARAR Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında yaptıkları icra takibi kapsamında borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeni ile itirazın iptali davası açtıklarını, dava devam ederken mahkemece borçlunun taşınmazı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir şerhinin 25.05.2009 tarihinde tapu kaydına şerh edildiğini, 30.06.2009 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, 15.07.2009 tarihinde taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, davanın mahiyeti itibariyle mahkemenin ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz olarak değerlendirilerek 15.07.2009 tarihinde uygulanmış olan haczin tarihinin aslında 25.05.2009 tarihi olarak kabul edilmesi...
Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Somut olayda, borçlu, 11.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, icra takibinden 23.02.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/620 ESAS 2021/75 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe istinaden gönderilen ödeme emrinin müvekkiline 19/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, başlatılan icra takibine karşı müvekkili tarafından 23/07/2019 tarihinde itiraz dilekçesi verildiğini ve takibin durduğunu, takibin durdurulması sebebiyle alacaklı tarafından Antalya 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3533 KARAR NO : 2022/1348 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYVALIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/171 2021/311 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Somut olayda, borçlu aleyhine 26.03.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği ve infazına başlandığı, 27.03.2014 tarihinde esas takibe geçildiği, borçlu tarafından borcun 28.03.2014 tarihinde ödendiği, 01.04.2014 tarihinde örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun 03.04.2014 tarihinde yasal sürede icra mahkemesinde itiraz ve şikayet sebeplerini ileri sürdüğü görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ilgili dosyaya daha önce itiraz edilmiş olup itiraz nedeni ile alacaklı olduğunu iddia eden tarafından itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davasına yönelik Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/466 esas 2020/626 karar sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulüne, davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9764 esas sayılı dosyası ile icra takibine itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 133.355,54- TL asıl alacak tutarı üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar verildiğini, ilgili karara süresinde istinaf yoluna başvurulduğunu, Bursa 3....
İcra Müdürlüğünün 2014/4739 Esas sayılı takip dosyası ile hakkında başlatılan ilamsız icra takibine 11/03/2014 tarihinde itiraz etmesi üzerine, müşteki alacaklı tarafından Ankara 12....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/07/2014 NUMARASI : 2013/981-2014/784 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, İİK.nun 269/a maddesi uyarınca kesinleşen icra takibine dayanarak temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda; Davacı alacaklı, kira alacağının tahsili için 19.04.2013 tarihinde tahliye istekli olarak davalı hakkında icra takibi başlatmış, ödeme emrinin davalı borçluya 30.05.2013 tarihinde Tebligat Kanunu 35....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, yasa ve hukuk kurallarına aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına şikayetin reddine, istinaf incelemesi sürecinde davacı borçlu tarafça ilamın icraya konulması halinde, zaten mağdur olan müvekkil bankanın olası bir haciz tehdidi ile daha da fazla mağdur edilmemesi adına tehiri icra kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2019/9054 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, davacı borçlulara icra emrinin tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır....