İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS - 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca borca itiraz ettiklerini, borcun varlığı kabul edilse dahi zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, söyleyerek takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra Ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz....
Somut olayda; alacaklı tarafından, takip dayanağı herhangi bir belge ibraz edilmeden takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emri ekine de takip dayanağı belgenin eklenmediği, borçlunun, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında alacaklının dava dilekçesi ekinde icra mahkemesine sunduğu belgenin borçluya tebliği üzerine, borçlunun verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, alacaklı tarafından sunulan belge altındaki imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, alacaklının itirazın kaldırılması için sunduğu belge mücerret borç ikrarını içeren adi senet niteliğinde ise de, takibe dayanak belge ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinden, borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamaz....
KARAR Davacı vekili, ... 9.icra Müdürlüğünün 2010/ 8380 Esas sayılı dosyası ile çek bedelinin tahsili sebebiyle yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, çekteki imzaya itiraz ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çek bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece daha önce taraflar arasında görülen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasına konu çek hakkında imza incelemesi yapıldığı ve çekteki imzanın davalıya ait olmadığı belirlendiğinden dava reddedilmiştir. Ne var ki dava konusu çek ile menfi tespit davasına konu çek farklı çeklerdir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/725 esas sayılı dosyasından konkordato talebinde bulunması nedeni ile Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/530 esas 2019/602 karar sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiğini, konkordato talebinden vazgeçen borçlu lehine verilen tedbir kararının kaldırılmış olması nedeniyle yeniden icra takibine başlanıldığını, daha önceden aleyhine icra takibi başlatılan borçlunun imzaya ve borca itiraz etmeyip aleyhine yeniden icra takibine başlanılması ile hiçbir yasal geçerli belge sunmadan imzaya ve borca itiraz etmesi ile mahkemece icra takibinin teminatsız olarak durdurulması ile emeline ulaştığını belirterek davanın reddine, kötü niyetli borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, haksız imza itirazı nedeni ile %10 para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2020/6 ESAS - 2022/106 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibine konu çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkili şirketin isim değiştirmesi nedeniyle vekaletnameyi almakta geciktiklerini, bu nedenle davayı süresinde açamadıkları için gecikmiş itiraz taleplerinin kabul edilmesine, icra takibinin durdurulmasına ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK.nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, bilirkişi raporu ile takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı yönünde kesin kanaat bildirdiği belirlendiğine ve icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehdar olup, borçlunun ise avalist olduğu ve bu durumda, lehdar ile imzaya itirazı kabul edilen avalistin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, avalist imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir....
İTİRAZIN KALDIRILMASITAHLİYE"İçtihat Metni"İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece istem reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 24.6.2004 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli sözleşme ile taşınmazda kiracı olduğunu, 23.7.2007 düzenleme tarihli tahliye taahhüdü ile taşınmazı 1.8.2008 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde tahliye etmediğinden hakkında icra takibi yaptığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını istemiştir. Davalı ise davayı kabul etmediğini davanın reddini savunmuştur....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senetteki imzanın vasıflı bir imza olduğunu, taklit edilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibini uzatmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak imzaya itirazda bulunduğunu, borçlu tarafından kambiyo takibine, borca ve imzaya yapılan itirazın reddedilmesine, alacak miktarı üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Alacaklı tarafından borçlu T2 aleyhine örnek 14 ödeme emri düzenlendiği ve ödeme emrinin 02/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içinde icra takibine, Tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 275/2 maddesi uyarınca tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Somut olayda; adi yazılı tahliye taahhütnamesine dayalı takip başlatıldığı, borçlunun yasal süre içerisinde icra dairesine bildirdiği itirazlarında takip dayanağı adi yazılı tahliye taahhüdü altındaki imzaya itiraz edilmiş olduğundan takip dayanağı belge İİK'nun 275/2 maddesinde belirtilen nitelikte belgelerden sayılamayacağından mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....