nin istinaf dilekçesine cevabında; davacılardan ...nin icra dosyasında taraf olarak yer almadığından bu dava da taraf sıfatı bulunmadığını, ...'nin kendisi adına dosya borcunun 50.000,00-TL lik kısmına icra kefili olmayı kabul ve taahhüt ettiğini ve kendi hür iradesi ile imzaladığını, icra kefilliğinin geçerli olduğunu, davacının esas dosyadan gönderilen icra emrine de itiraz etmediğini, davacının borçlu olunmayan paranın haciz baskısı ile ödendiğini ispata mecbur olduğunu, davacıların icra kefaletinin geçersizliği iddiasını davalı alacaklı olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceklerini, kefalet ilişkisinin davacı üçüncü kişi ... ile borçlular ... ve ... Ltd. Şti arasında kurulmuş olduğundan icra kefaletinin iptali talebinin ancak borçlulara karşı ileri sürülebileceğini, dosyada gerçekleştirilen tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyanla, başvurunun reddini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......
İcra Müdürlüğü’nün 2013/16194 sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ederek takibi durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya karşı cevap vermemiş, yargılama aşamasında vekili, müvekkilinin 2010 yılı dönemi için kefil olduğunu, o döneme ilişkin borcun müvekkilinin kefaleti kapsamında ödendiğini, sonradan kullandırılan krediler için müvekkilinden onay alınmadığını, müvekkilinin kefaletinin geçersiz olduğunu, sözleşmenin BK.m.20'ye aykırı olduğunu, sözleşmede kabul edilenin üzerinde faiz tahakkuk ettirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olduğu, icra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süreye tabi olmadığı, İcra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi ya da icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekeceği, şikayete konu icra kefaletinde, şikayetçi icra kefilinin sorumlu olduğu azamî miktarın tutanakta yer almadığı, azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğine dair beyanın kendi el yazısıyla belirtilmediği, bu durumda TBK 583. maddesi gereğince usulüne uygun bir icra kefaletinin olmadığı anlaşılmakla, şikayetin kabulü ile; davacıya gönderilen 19/11/2020 tarihli icra emrinin iptaline, davacı aleyhine yapılan icra işlemlerinin iptaline karar verilmiştir....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İİK'nun 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgeler arasında sayılmış olan icra kefaleti, bu maddenin son fıkrasına göre müteselsil kefalet hükmündedir. Dolayısıyla Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin hükümlerine uygun düzenlenmesi, icra kefaletleri için de geçerlik şartıdır. Somut olayda, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce 06.09.2005 tarihinde ... 2....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında yapılan kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... şahsi kefaletinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... şahsi kefaletinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının 8.328.13.-YTL. asıl alacak için icra takibi yaptığı, bu alacağın 5.126.71.-YTL.sinin davacı vekilinin beyan ettiği gibi .......
Somut olayda, icra kefaleti için icra müdürlüğünün tuttuğu tutanağa göre davacı icra kefili olmak istediğini belirtmiş ise de; kefil olarak yükümlülük altına girdiğine ilişkin kendi el yazısı ile yasada belirtilen ifadelerin yazılmadığı, davacının icra kefaletinin geçersiz olduğu, icra kefaletinin geçersiz olduğu iddiasının genel mahkemelerde tartışılması gereken bir husus olduğu, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesi tarafından icra emrinin iptaline karar verildiği, davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Dairesinin 2019/5121 Esas sayılı dosyasında alınan icra kefaletinde, icra kefaleti taahhüdünü içeren bölümün, kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığı ve kefilin eşinin yazılı rızasını içermediğinden icra kefaletinin Türk Borçlar Kanunu'nun 583. ve 584. maddelerinde gereğince geçersiz olup, mahkemece yazılı şekilde icra kefaletinin geçersizliğinin tespiti ile geçersiz icra kefaleti nedeniyle ödenmek zorunda kalınan bedelin istirdadına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Çanakkale İcra Müdürlüğü'nün 2020/6635 Esas sayılı dosyasındaki 08/10/2021 tarihli memur işleminin, davacıya gönderilen icra emrinin ve icra kefalet tutanağının iptali istemine ilişkindir. HMK.'nun 355 maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; İİK.'nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı ..., müflis Marmarabank ile dava dışı ... arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi ile ...a 25.000 DM kredi kullandırıldığını, davalının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ayrıca dava dışı ...e ait taşınmaz üzerine de ipotek konduğunu, ancak ihtara rağmen borcun ödenmediğini, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı hakkında icra takibi yaptığını, itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı ipoteği aşan kısım için kefil olduğunu, oysaki tüm borç için aleyhine takip yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....