İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, şeklen de olsa yapılmış bir tebligat bulunmadığını, dosyadan fotokopi alınmasının ödeme emri tebliğ yerine geçmesinin bir hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi hakkında değerlendirme yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK 'nın 169/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle icra takibinin durdurulması istemine ilişkindir. Marmaris 1....
Bu durumda takip talebinin ve icra emrinin iptalinin gerekmediği, icra emrinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının takibin ve icra emrinin iptali talebinin reddine, davacının icra emrinin düzeltilmesi talebinin kabulü ile İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2021/6408 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak ve ferilerinden oluşan toplam 27.479,15 TL borçtan davacı - borçlunun 1/2 oranında sorumlu olduğuna dair icra emrinin 3.maddesinin açıklamalar kısmına eklenmek suretiyle icra emrinin düzeltilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 2....
Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, vekil edeni aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte, icra emrinde yer alan harçtan muaf olunmasına rağmen, "hemen öderseniz" başlıklı bölümde tahsil harcı ve başvuru harcının hesaplandığını, kaldı ki borcunuzu "hemen öderseniz "başlıklı bölümün İcra-İflas Kanunu'nda yeri olmadığını ve icra emrinde takip sonrası faiz yönünden %9 yasal faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz talebinin yasaya aykırı olduğunu açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir Mahkemece, takipte istenen alacağın icra emrinin zorunlu unsuru olarak gösterilen bölümde açıkça belirtildiği, harç ve takip giderlerinin icra müdürlüğünce hesaplanarak belirleneceği, harçtan muaf olan borçlular bakımından yapılması gereken işlemin icra müdürlüğünce gözetileceği, fazladan masraf bilgisine...
, İlk Derece Mahkemesince icra emrinin düzeltilmesi ile yetinilmesi doğru olup fazla ödenen miktarın iadesinin İİK’nun 361. maddesi kapsamında icra müdürlüğünden talep edilebileceği, buna göre Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, kararın bir kısmının kaldırılması ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde iadeye ilişkin bir kısım ibareler eklenmek suretiyle hüküm fıkrasının düzeltilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip talebinde %84 oranında faiz istendiği halde takip talebine herhangi bir sözleşme eklenmediğini, TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gereğince işlemiş faizin yeniden hesaplanarak kısmen iptali gerektiğini, icra masraf ve vekalet ücretine de %84 oranında faiz istenmesinin usulsüz olduğunu, takip tarihinden sonrası için asıl alacağa %84 oranında fahiş şekilde faiz talep edildiğini, faiz oranının düzeltilmesi gerektiğini, ödeme emrinin sol tarafında 04.06.2015 tarihi itibariyle ödendiğinde 9.178,93 TL ibaresinin İİK'nın 60. maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin kısmen iptali aksi halde ödeme emrinin düzeltilmesi ve faize itiraz kabul edilerek takip tarihi sonrası işleyecek faiz oranının düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğunu davacı borçlunun her türlü itirazını icra müdürlüğüne yapması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligata yönelik istemin kabulü ile birlikte icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Davacı taraf dava dilekçesinde, icra takibinin ve icra emrinin iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile, ödeme emri iptal talebinin reddine, icra emrinin düzeltilmesine dair karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf başvurusunda, "kıdem tazminatına yönelik bir itirazlarının bulunmadığını, bu yönden ret kararı verildiğini, takip sonrası faizin düzeltilmesi için icra emri ve takibin iptali gerektiğini, davanın tam kabulünün gerektiğini, ayrıca kabule göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin aleyhlerine hükmedilemeyeceğini" ileri sürmüştür. Ancak, dava dilekçesinde, işletilen faize itiraz talebi ile birlikte, brüt ücretler üzerinden takip başlatıldığı da ileri sürülerek açıkça, takibin ve icra emrinin iptal edilmesi talebinin de mevcut olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
işlemiş faiz talebi var ise buna itiraz etmek gerektiğini, icra emrinin bu yönleriyle düzeltilmez veya iptal edilmezse, müvekkili şirketin ödeyeceği icra vekalet ücretinin ve sorumlu olduğu yasal harçların olması gerekenden fazla çıkmasına sebebiyet vererek, müvekkili şirketin uğrayacağı zararın artmasına neden olacağını, bu nedenlerle icra emrinin düzeltilmesi veya iptali gerektiğini, öncelikle takibin durdurulmasına nihayetinde Muğla 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesi için 06/09/2022 tarihinde dava açtığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
itibaren faiz talep edildiğini belirterek icra emrinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile takibe konu ...'...