Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla nolu icra takibi başlatılarak ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

    Mahkemece yapılacak iş tüm belgeleri celbederek, uyuşmazlığın idari para cezasına itiraz mı, yoksa ödeme emrinin iptali mi olduğunu tespit edildikten sonra, şayet ödeme emrinin iptali talebi ise 7 günlük yasal sürede açılıp açılmadığını denetlemek, idari para cezasına itiraz ise, idare mahkemesine açılmış bir dava var ise o davanın sonucunu beklemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermektir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Borçlunun itfa itirazı, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olup, takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içinde icra dairesine yapılması gerekir. Nitekim, borçlu, yasal süre içinde icra dairesine itirazda bulunmuş ve dolayısıyla takip kesinleşmemiştir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmayacağından, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebi ve imzaya, borca itiraz talebine ilişkindir. Erdemli İcra Dairesinin 2020/879 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 400.000,00'er TL bedelli 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 26/06/2020 tarihinde TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Davanın 06/07/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı borçlu, istinaf dilekçesinde, ödeme emrinin bizzat kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle itirazlarının süresinde kabul edilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK'nun 168/4- 5 maddeleri gereğince, imza itirazının ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir....

        İİK.nun 62.maddesi uyarınca genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu, borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirmesi gerekir. Öte yandan itirazın kaldırılması isteminin ön koşulu yasal sürede yapılmış geçerli bir itirazın varlığıdır. İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ya da devamına yönelik bir karar verilip verilmemesinin önemi yoktur. Somut olayda, borçluya 7 örnek ödeme emri 15.12.2008 tarihinde tebliğ edildiğine göre 24.12.2008 tarihinde icra dairesine yaptığı itiraz İİK.nun 62.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda yasal sürede yapılmış bir itiraz bulunmadığından, itirazın kaldırılması isteminin konusu yoktur. O halde mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalı şirkete elektrik malzemeleri satıp teslim edildiğini, ancak düzenlenen faturaların bedellerinin ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı alacaklının önce Antalya İcra Müdürlüğünün 2008/9836 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin 6.6.2008 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, icra takibine karşı yetki ve esastan itiraz edilmesi üzerine, davacının Ankara 3.İcra Müdürlüğü’nün 2008/14294 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin 15.09.2008 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak borcun 26.06.2008 tarihli çekle davacıya ödendiğini, davacının ödenmiş bir borcu takibe koyduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı ...Bankası tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış; icra emrinin tebliği üzerine borçlu, icra mahkemesine başvurarak, gönderilen hesap özetine İİK'nun 150/ı maddesi gereğince 8 gün içerisinde itiraz etmiş olması sebebi ile ancak ödeme emri gönderilebileceğini, icra emri gönderilemeyeceğini, söz konusu ipotek veya cari hesap borcu için ödemeler yapıldığını, bunlar mahsup edildiğinde borcun kalmadığının görüleceğini ve faize itirazlarını ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayanılarak genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde, borçlunun yetkiye ve borca itirazlarının, İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz....

                Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile, dayanak ilam icra emrine eklenerek borçluya tebliğ edilmediğinden Kırşehir İcra Müdürlüğü'nün 2014/58 Esas sayılı dosyası ile tebliğ edilen icra emrinin iptaline, ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyalarının birleştirilmesine, icra takibinin .. sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 1 nolu karar ile icra emri iptal edildiğinden kıdem tazminatına uygulanan faize itiraz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme yoktur....

                  İcra Müdürlüğünün 2019/7134 esas sayılı dosyası ile 12/02/2019 tarihinde icra takibi başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve 19/03/2019 tarihide mazbata teslim edildiğini, dosyaya eklenen veya tebliğ olan bir itiraz olmaması üzerine 18/04/2019 tarihinde haciz talebi atıldığını dosyada tapulara haciz konulduğunu, muhabere yolu ile itiraz dilekçesinin 23/06/2019 tarihinde dosyaya taranmış fakat tebliğ edilmediğinden 07/09/2020 tarihinde dosyada itiraz dilekçesi olduğunun öğrenildiğini, bunun akabinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi dilekçesinin yollandığını, talep üzerine yetkili icra dairesin olan esas numarası ile gittiğini, davacı vekiline ödeme emrinin 09/10/2020 tarihinde ödeme emrinin yollandığını, 14/10/2020 tarihinde itiraz dilekçesinin uyaba eklendiğini, davacı vekilinin hacizlerin fekki için dava dilekçesinin iki nolu bendinde ki beyanı ile kusurlarının olmadığını belirttiğini, icra dairesinin ihmalinden dolayı aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini...

                  UYAP Entegrasyonu