Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine İcra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takip, borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davalı borçlu aleyhine 03.01.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını 08.01.2020 tarihinde 33 barkod numaralı Örnek No:25 Ödeme Emri oluşturularak 15.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu, icra takibinden UYAP sistemi üzerinden haberdar olduğunu belirterek 10.01.2020 tarihinde icra takibine itirazda bulunmuş ise de, itirazın kanuni düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, itiraz ödeme emrinin tebliği ile doğan bir hak olup kanunun emredici hükmü ile de sabit olduğu üzere tebliğ öncesinde kullanılması mümkün olmadığını, bu itibarla, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini, itiraz süresinin 22.01.2020 itibari ile dolduğunu ve anılan süre zarfında icra müdürlüğüne yapılan herhangi bir itirazın bulunmadığı dikkate alındığında davalı borçlu aleyhine başlatılan...
İcra takibine dayanak yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK.nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz olup, bu itirazın aynı Kanunun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren (5) günlük sürede icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Somut olayda, borçluya örnek (10) nolu ödeme emrinin 12/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise açıklanan yasal beş günlük süre dolmadan 17/07/2013 günü icra mahkemesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde teminat olgusunu ileri sürmediği, bu süreden sonra yargılama devam ederken, alacaklının kollukta vermiş olduğu ifade tutanağını ibraz ederek senedin teminat amaçlı verildiği iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü ve takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, itiraz ve şikayetlere müdahale yolu ile katılmaya yasal imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle icra dosyasında taraf sıfatı dahi olmayan ....'...
Mahkemece, davacı tarafça her ne kadar itirazın iptali davası açılmış ise de; itirazın iptali davasının görülmesi için öncelikle icra takibine süresinde yapılmış bir itirazın varlığının gerektiği, oysa ödeme emri borçluya 05.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlunun 7 günlük itiraz süresinden (itirazın son günü 12.09.20103) sonra 13.09.2013 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, süresinden sonra yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durmayacağı, zira takibin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında bulunan ödeme emri üzerinde borçluya 05.09.2013 tarihinde tebligat yapıldığı yazılıdır. ... Müdürlüğünde icra takibi 02.09.2013 tarihinde başlatılmış, davacı vekili ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2013 olduğunu iddia etmektedir....
Sayılı ilamının "...İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1.Cilt 1988- sh.242 ve devamı) olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir..." şeklinde olduğu, somut olayda, davalı tarafça Silivri İcra Müdürlüğü 2022/445 Esas numaralı icra dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, davacının her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de; dava dilekçesinde sunulan eklerin davasını ispatlar nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
İlk derece Mahkemesi; alacaklı tarafından 20/01/2020 tarihinde kira sözleşmesine dayalı örnek no:13 takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 27/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 10/02/2021 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek borca itiraz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından İİK 62. maddesinde belirtilen sürede borca itiraz edilmediğinden borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verildiği, alacaklının takip talebinde bildirdiği adresin borçlunun bilinen adresi olduğu, davacı/borçlunun kira sözleşmesinde yer alan "Atatürk Mahallesi Fahri Korutürk Cad. Yeşim Sokak Akın Sitesi Nalan Apt no:10/1 Küçükçekmece/İstanbul" adresine çıkarılan ödeme emrine ilişkin ilk tebligatın iade olduğu, sonrasında muhatabın bilinen adresi "Kuloğlu Mah. Ağa Hamamı Sok....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/523 E.sayılı dosyası ile 123.339,10 TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takip tarihinden sonra 30.1.2015 tarihinde şirkete haricen 93.673,75 TL ödeme yaparak icra takibinde talep edilen borca ve ferilerine yapılan ödeme kadar itiraz ettiğini, ödemenin takipten sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce yapılması nedeniyle takibin başlatılmasına davalı sebebiyet verdiğinden vekalet ücretinden sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, itirazın, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca; ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emrinin 07.10.2013 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun 09.10.2013 tarihinde (yasal sürede) icra mahkemesine başvurarak, dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borca itiraz ettiği, anılan itiraz dilekçesinde tahrifat iddiasında bulunmadığı, borçlu tarafından mahkemeye sunulan 11.02.2014 tarihli dilekçe ile ise, senette tahrifat yapıldığı yönünde borca itiraz edildiği görülmüş olup, tahrifat iddiasının (5) günlük yasal itiraz süresi geçirildikten sonra ileri sürüldüğü anlaşılmıştır....
tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/34917 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebligat ve borca itiraza ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
Maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu aleyhine icra takibine 14.06.2013 tarihinde başlanmış, borçluya ödeme emri 28.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun alacaklıya 120.000,00 TL'lik ödemesi icra takibinin başlamasından sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden öncedir. İİK'nun 62. Maddesi gereğince borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yapılabileceğinden, borçlunun önceki tarihli borcun ifa edildiğine ilişkin itirazını ileri sürmesi ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde mümkündür. Bu sebeple borçlunun itirazı dosya hesabına ilişkin olmayıp, ödeme emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun ifa edildiğine ilişkin borca itirazdır....