İcra Dairesi'nin 2010/61 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve itirazdan önce iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ödeme emrine yapılmış bir itiraz yokken itirazın iptali davası açamayacağını, ayrıca davalının iddia edildiği gibi fazla para almadığını, faiz miktarını da kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkisiz icra dairesinde yürütülen icra takibinde ayrıca borca itiraz edilmesinin yetkili icra dairesinde borca itiraz hakkını kaldırmayacağı ve alacaklının bu itiraza dayanarak yetkili icra dairesinde takibe devam ettikten sonra itirazın iptali davası açabilmesi için borçluya öncelikle ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve borçlunun borca itiraz etmesi gerektiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/55 Esas, 2022/287 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2021/12210 E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, icra dosyasında vekil ile borca itiraz edildiği ve dolayısıyla vekil ile temsil edildiği halde alacaklı vekili tarafından ödeme emrinin borçlu gözüken asile 21/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, ödeme emrinin asile yapılmasından dolayı ödeme emrinin iptalini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/8060 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, örnek 4- 5 icra emrinin usul ve yasaya uygun olmadığını, icra emrinde kararı veren mahkeme, dosya numarası, hükmolunan şeyin neden ibaret olduğu vb. bilgilerin hiçbiri yer almadığını, söz konusu icra emrinin iptali gerektiğini, icra emrinde takip açılıştan itibaren karar tarihine kadar olan işlemiş faiz alacağının eklendiğini, söz konusu durumun hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, takip tarihinden karar tarihine kadar işlemiş olan faizin yeni oluşturulan icra emrine eklenmesinin doğru olmadığını, bu nedenlerle icra emrinin iptalin karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kira alacakları konulu takipte davacı borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine İstanbul Anadolu 7....
Yasal düzenleme emredici niteliktedir. 61. maddenin ilk fıkrasında ise ödeme emrinin borçluya takip talebinden itibaren üç gün içinde tebliğe gönderileceği, 62. maddesinde itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu; İİK'nın 67. maddenin ilk fıkrasında ise takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceğine yer verilmiştir. İcra tebligatları, İİK'nın 21. maddesinde düzenlenmiş, ilk fıkrasında icra dairesince yapılacak tebliğlerin yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre olacağı, bu tebliğlerin makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi sureti ile yapılabileceği belirtilmiştir. Ödeme emrine itiraz, süreye bağlıdır. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 22....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/30452 E. Sayılı icra takibi nedeniyle borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, Ödeme emrinin iptaline karar verildiğinden borcunuzu itiraz süresi içinde öderseniz şeklindeki ibareyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumlu olur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca bu itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takip şekli itibariyle borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İptali istenen itiraza yönelik olarak ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti talep edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/12/2021 tarihli karar ile ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
Somut olayda davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine örnek no 13 ödeme emrine dayalı olarak kira alacaklarının tahsili için 09.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresi içerisinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı/şikayetçi dilekçesinde, borca itiraz niteliğindeki beyanları ile birlikte müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, ödeme emrinde alacaklı tarafından hangi aylarda ne kadar eksik kira ödendiği açıklanmadığı gibi ödeme emrinde alacaklı vekilinin adresine de yer verilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini şikayet yolu ile talep etmiştir....
O halde mahkemece, öncelikle takibe konu ilamın kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve takibin iptali gerekmiyor ise icra emrinde alacaklı ve vekilinin vergi kimlik numarasının bulunmadığı, sürelerin yer aldığı kısımların boş bırakıldığı ve takibe konu ilamın icra emrine ekli olarak gönderilmediği gerekçesiyle icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve bu iddialar nedeniyle icra emrinin iptali gerekmiyor ise nihai olarak takip talebinde yer alan faiz miktarlarının neye dair olduğunun ve hangi tarihten itibaren hesaplandığının da belli olmadığı, hesaplamaların hatalı olduğu gerekçesiyle ilama aykırılığa dayalı icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli, gerekli görülür ise uzman hesap bilirkişisinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli ve her bir talep yönünden kurulan hüküm somut ve açık bir şekilde gerekçelendirilmelidir....
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının irsaliyeli fatura karşılığı 5.776.67 TL alacaklı bulunduğu, davalıların takip öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 5.776.67 TL asıl alacak, 538.42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.315.19 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine ve % 40 oranında icra inkar tazmiatına karar verilmiş, hüküm davalı ... Tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'...