Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece talebin dayanağını oluşturan kredi sözleşmesinde davalının kefaleti bulunmadığı, bu suretle talep olunan tutardan sorumlu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartlardan biri borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde itiraz etmiş olmasıdır. Süresi içinde yapılan geçerli itiraz ile icra takibi durur. Şayet itiraz süresinde değilse takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İcra dosyasında, borçlu-davalıya ödeme emrinin, 11.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu -davalı şirketin icra takibine 21.10.2005 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiği görülmektedir....

    Bununla birlikte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olması halinde alacaklı tarafından yetki itirazının benimsenmesi halinde yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrine ilişkin işlemlerin tekrarlanması ve bunun üzerine varsa borçlunun itirazının iptali yönünde dava ikamesine gidilmelidir. Somut olayda davacı alacaklı vekili tarafından başlatılan icra takibinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazda bulunduğu, davacı vekilinin yetkiye itirazı benimseyerek dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiği, bu aşamada yetki icra dairesine dosya gönderilmeden ve ödeme emrine ilişkin işlemler tamamlanmadan davacı vekili tarafından itirazın iptali davası ikame edildiği, ortada henüz yetkili icra dairesinin ödeme emrine karşı bir itiraz bulunmadığından davacı tarafça itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı sabittir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı ürün bedelinin tahsili için ....esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine ...karar sayılı 27.03.2012 tarihli ilamıyla itirazın kısmen iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verildiğini, mahkeme ilamının 01.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, ilamın icra dairesine sunulduğunu, takip dosyasının icra müdürlüğü tarafından hataen düşürülmesi sebebiyle dosya yenilenerek 2012/7182 esas numarasını aldığını, başlangıçta ilamsız takip olarak açılan icra takibinin kesinleşen mahkeme ilamı sonrasında iflas yoluyla takibe çevrildiğini, borçlu şirkete iflaslı ödeme emrinin 26.05.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, herhangi bir ödemenin de bulunmadığını ileri sürerek borçluya depo emri tebliğini, borcun ödenmemesi halinde davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      - K A R A R - Dosya arasında bulunan ve davanın dayanağını oluşturan icra dosyasının tasdikli suretinin tetkikinde, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesine rastlanılamamıştır. Davalı yanın takibe itirazının içeriğinin ve süresinde olup olmadığının saptanabilmesi için belirtilen itiraz dilekçesinin tarih havaleli suretini de kapsayacak şekilde icra dosyası aslı veya tasdikli suretinin eklendikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü, itirazın 7.713,77 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden faiz işletilmesine, asıl alacağın % 40 oranında 3.085.51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, İİK 67/2.maddesi uyarınca; icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....

          Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kira paraları ödenmiş olup, borcu bulunmadığını beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edildiğinden kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye ve alacak isteminde bulunulamaz. Bu durumda istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla, tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine, davacı alacaklı, icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 01.12.2011 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde 01.08.2010 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen 7.800,00 TL kira parasının tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlu, yasal süresinde itiraz ederek, borcu bulunmadığını beyan etmiştir....

              İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ...2. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılmış olan icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalı kiracının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                İcra Müdürlüğünün ...E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyeine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER : ... 30. İcra Müdürlüğü’nün ...E sayılı uyap dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, faturalar, bilirkişi incelemesi. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE: Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındakiuyuşmazlık, davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı var ise miktarı, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır....

                  Nitekim İcra Müdürü tarafından da dilekçenin sonuç bölümündeki ifade esas alınarak takibin tamamının durdurulmasına karar verilmiş, dava dilekçesinde de asıl alacak, takipten sonra işleyecek faiz ve tazminat isteminde bulunulmuştur. Dolayısıyla hem taraflar hem de İcra Müdürü tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki sonuç kısmındaki beyan esas alınmak suretiyle takip konusu asıl alacak da dahil olmak üzere ödeme emrinin tamamına itiraz edildiği kabul edilmiş ve takip bütünüyle durdurulmuştur. Bu durumda mahkemece, itiraz dilekçesindeki sonuç kısmında yazılı olan ve taraflar ile İcra Müdürü tarafından esas alınan beyan yerine, dilekçe içeriğinde yazılı olan ve davalı tarafından maddi hataya dayalı olduğu savunulan ifade esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    UYAP Entegrasyonu