Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"İcra emrine muhalefetten sanık ...‘ın yapılan yargılaması sonunda; Beraatine dair ... İcra Ceza Mahkemesinden verilen 24.11.2005 gün ve 2005/127 esas 2006/420 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay’ca incelenmesi müşteki vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 19.9.2006 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2006/123 esas,2006/127 karar ve 25/04/2006 günlü kararında da belirtildiği üzere, disiplin ve tazyik hapsini gerektiren fiiller nedeniyle 01/06/2005 tarihinden sonra verilen her türlü kararın itiraz yasa yoluna tabi olması karşısında, müşteki vekilinin temyiz isteğinin itiraz niteliğinde kabulü ile itiraz merciince karar verilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın incelekmeksizin Yargıtay C.Başsavcılığına (TEVDİİNE) 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2017/20465 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun bulunmadığı nedeniyle itiraz edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı borçlu 19.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takipte talep edilen 2015 yılı Mart ve Nisan ayları için kiralananda tadilat yaparak 2.000,00 TL ödeme yaptığını, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin posta havalesi yolu ile ödediğini, talep edilen Temmuz ayı kira bedelini ise ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 18.08.2015 tarihinde ödediğini bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

      Yerleşik uygulamada da bu sebeple ödeme emrine itiraz Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarihli, 2013/19-2415 E., 2015/2335 K. sayılı kararı). Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

        Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder. Alacaklı derdest icra takibine devam edebilmek için, altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir (m.68,I;m.68/a,I) veya bir yıl içinde itirazın iptali davası açabilir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı ikinci baskı sayfa 1067). İcra takip dosyasının incelenmesinde, ihtiyati haciz kararı ile birlikte ilamsız icra takibine süresinde başlandığı ve borçlunun maaşına ihtiyati haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine süresinde yaptığı itirazın (itiraz edildiğine dair açıklama içeren durma kararının) alacaklı vekiline 17.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

          , senetleri gününde icraya koymadığını, karşı tarafla görüştüğünü, bu nedenle kendisini azlettiklerini, bunun üzerine davalının haksız azil nedeniyle şahsından yaklaşık 11.500,00 TL civarında ödeme yapmasını istediğini, vermiş oldukları senetleri tahsil ettiklerinde bu rakamı ödeyeceğini söylemesine rağmen icra takibi başlattığını, ödeme emrine görme engelinin bulunması ve evrakı okutabilecek kimsesinin olmaması nedeniyle 1 günlük gecikmeyle itiraz edebildiğini, ancak icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığının bildirildiğini, ileride telafisi güç zararlara meydan vermemek üzere icra dosyasından yapılan icrai işlemlere itiraz ettiğini ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İlk derece Mahkemesi; alacaklı tarafından 20/01/2020 tarihinde kira sözleşmesine dayalı örnek no:13 takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 27/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 10/02/2021 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek borca itiraz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından İİK 62. maddesinde belirtilen sürede borca itiraz edilmediğinden borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verildiği, alacaklının takip talebinde bildirdiği adresin borçlunun bilinen adresi olduğu, davacı/borçlunun kira sözleşmesinde yer alan "Atatürk Mahallesi Fahri Korutürk Cad. Yeşim Sokak Akın Sitesi Nalan Apt no:10/1 Küçükçekmece/İstanbul" adresine çıkarılan ödeme emrine ilişkin ilk tebligatın iade olduğu, sonrasında muhatabın bilinen adresi "Kuloğlu Mah. Ağa Hamamı Sok....

          İcra Müdürlüğünün .../... sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının ..., borçlunun ... Yedek Parça Sanayi ve Tic. Ltd Şti., takip dayanağının cari hesap, takibin iflas yolu ile takip olduğu, ödeme emrinin borçluya ... tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe herhangi bir itiraz ileri sürülmediği ve takibin kesinleştiği belirlenmiştir. İİK'nın 158. Md gereğince depo emrine esas olacak şekilde bir sonraki duruşma tarihi itibari ile borç miktarının belilrenmesine yönelik olarak dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 04.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda; İİK'nın 158. Md gereğince depo emrine esas olacak şekilde 02.06.2022 duruşma tarihi itibari ile dosya alacağının 105.275,55 TL olacağının tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir....

            İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına, karar verildiğini, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi tarafıma tebliğ edildiğini, 1 yıllık süre içerisinde iş bu davayı yürüttüklerini, davalı her ne kadar icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetkiye de itiraz ederek yetkili icra müdürlüğünün Mersin olduğunu belirtmiş olsa da taraflar arasında akdedilen sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılındığını, iş bu sebeple hukuki ve icrai yollara İstanbul Anadolu Mahkemelerine başvurması gerektiğini, müvekkili şirketi ile davalı arasında Tedarikçi Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede müvekkil işverenin davalıda yüklenici olarak adlandırıldığını, iş bu sözleşmenin konusu yüklenicinin taşıma aracı/araçları ile işveren tarafından talep edilen koşullarda taşıma işlerini üstlenmesi ve...

              -TL için itirazın iptaline, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir....

                UYAP Entegrasyonu