Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......
İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2015 tarihli ve 2014/456 E., 2015/217 K. sayılı kararı ile; davalının ödeme emrine itirazı üzerine icra takibinin 13.06.2011 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 05.01.2012 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçesi ile davalı yönünden takibin durduğunu öğrendiği ve öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık dava açma süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmadığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7. Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 14.12.2015 tarihli ve 2015/6908 E., 2015/16787 K. sayılı kararı ile; “…Davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmiş ve icra takibi 13.06.2011 tarihinde durmuştur. İtirazın iptali davası ise 01.10.2014 tarihinde açılmıştır....
. - K A R A R - İtirazın iptali davasının konusu usulüne uygun biçimde yapılan bir takip sonucunda borçluya gönderilen ödeme emrine yönelik geçerli bir itirazın ortadan kaldırılması (hükümden düşürülmesi) amacını taşır. Somut olayda davacı alacaklı önce İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2001/7208 sayılı takip dosyası ile takibe girişmiş ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu davalı tarafından 17.8.2001 tarihinde bu ödeme emrine yetki ve borcun esası noktalarında itiraz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazını kabul ederek 12.8.2002 günü dosyanın Çorlu İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş; İstanbul İcra Müdürlüğü de bu çerçevede işlem yapmıştır. Eldeki dava da aynı gün Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. Dosyanın incelenmesinde takip dosyasında masraf bulunmadığından borçluya Çorlu 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, kira bedelinin tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine, icra mahkemesine başvururak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/6553 E....
İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin davacıya 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu tarafından 19/03/2018 tarihinde ödem emrine itiraz edildiği ve böylece davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tarafına tebliğinden kanunen sınırlanan 7 günden sonra sunulduğu, ödeme emrinin tebliği ile ödeme emrine itiraz arasında ve süresi içinde usulüne uygun yapılmış itiraz olmadığı, 2004 sayılı İİK 67. maddesine göre itirazın iptali davasının açılması için öncelikle takip borçlusunun takibe itiraz etmesi gerektiği,somut olayda davalının süresinde olmayan itirazı nedeniyle , davacının olmayan bir itirazın iptalini istemekte hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle; "Davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine" karar vermiştir....
Davacının ticari defterlerindeki kayıtlarda her ne kadar tahsilat kaydı bulunsa da bu kaydın hataen yapıldığı ve yargılama sırasında düzeltildiği; davalının takibe itirazında ödeme iddiasının bulunmamasından, imza inkarının bulunmasından, sabit kabul edilerek davanın kabulüne, alacak likit davalı icra takibine itirazında haksız olduğundan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile; A) Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin .../... esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine yapmış olduğu itirazın iptaline, *Hüküm altına alınan ... TL nin %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B) Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin .../... esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine yapmış olduğu itirazın iptaline, *Hüküm altına alınan ......
İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin incelenmesi sonucu, itirazın davalı şirket yetkilisi tarafından verilen vekâletnamedeki yetkiye istinaden yapıldığı ve icra takibinin durduğu anlaşılmıştır. Ödeme emrine itiraz etmek Avukatlık Kanununun 35/1 maddesi anlamında adli bir işlem olduğundan borçlunun vekili sıfatıyla ödeme emrine itiraz eden kişinin avukat olması gerekir. Avukat olmayan kişinin verdiği itirazın geçerli olduğundan söz edilemez....