Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2013/8082 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının gönderilen ödeme emrine yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durduğunu bu nedenle davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenmiş; mahkemece tapu kayıtlarının incelenmesinde davalının kendisine ait bağımsız bölümünü 08/05/2013 tarihinde satmış olduğu, bu nedenle de 25/08/2013 tarihinde alınan genel kurul kararına dayanan ortak giderden sorumlu olmayacağı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 634 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için takip veya dava tarihinde bağımsız bölüm maliki olunması gerekir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın ticari defterlerinin kapanış tastiğinin bulunmadığından TTK hükümlerine göre lehine delil olarak değerlendirilemeyeceği ve davacı tarafça alacağın varlığına ilişkin başka herhangi bir delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu davalı şirketin 22/07/2010 tarihli imza sirkülerinde şirket ortaklarından ... ve ...'ın 5 yıl süreyle şirketi müştereken temsil edecekleri kararlaştırılmıştır. Yetkili icra müdürlüğünde ödeme emrinin 22.01.2013 tarihinde takip borçlusuna tebliği üzerine, ......

      cari hesaptan kalan --- borcu bulunduğunu, işbu borcun icra dosyasıyla takibe konu edildiğini, ancak borçlunun takibe itiraz ettiğini ve müvekkil şirkete kısmi ödeme yaptığını, kısmi ödemeyi kabul ederek kalan meblağ talep edildiğinde ödeme yapılamayacağını beyan ettiğini, işbu sebeplerle dosya borcundan kalan --- üzerinden itirazın iptalini,--- icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle --- üzerinden takibin devamını, davalı borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

        -K A R A R- Davacı vekili, davalının ilama dayalı alacağı icra emrine rağmen ödemediğini, takip şeklinin iflasa çevrildiğini, iflas ödeme emrine itiraz eden davalının itirazlarının yerinde olmadığını ileri sürerek, İİK’nun 177/4. maddesi gereğince davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket, cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, iflasa tabi olan davalı aleyhine ilama bağlı alacağın icra emri ile istenildiği halde ödenmediği, İİK’nun 177/4’ncü maddesi gereğince davalının iflasının istenebileceği ve depo emri tebliğine gerek olmadığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir....

          Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı ... Petrol...Aş'ye 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının ödeme emrine 26/07/2021 tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinin diğer davalı ......

            Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2014/33433 Esas sayılı dosyasında yapılan takip üzerine, borçlunun yetkiye ve borca kısmen itirazı sonucunda takip durmuştur. Alacaklı tarafından yetki itirazının kabul edilmesi üzerine, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilmiş, yetkili icra müdürlüğü tarafından örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu, yetkili icra dairesinde de ödeme emrine itiraz etmiş ve takip durmuştur. Bu durumda, yetkisiz icra dairesinde borcun kısmen kabul edildiği gerekçesiyle yetkili icra dairesince borçluya bakiye borç muhtırası çıkartılması mümkün değildir. Ancak itirazın kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi halinde, bu karar kapsamına göre takibin sürdürülmesi mümkündür. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda vekil edeni aleyhine hüküm tesis edilmediğinden hakkında takip yapılamayacağını, borcun ...... tarafından üstlenildiğini ve ayrıca takipte talep edilen faiz miktarının fazla olduğunun ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme’ce, borçlu tarafça açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu İngbank....Ş vekili ile ihbar olunan .... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Uyuşmazlık İİK.nın 135/2.maddesinden kaynaklanan tahliye emrine itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu