Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin ilama dayalı olması nedeniyle yetki itirazının yersiz olduğunu, icra emrine dayanak ilamın eklenilmesinin gerekmediğini, takipte karar tarihinden itibaren faiz istenmesi nedeniyle faize ilişkin itirazın da reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava ; Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2021/467 esas sayılı dosyasında başlatılan ilamlı takibe ilişkin olarak yetki itirazı, ile takip dayanağı belgelerin icra emrine eklenmemesi ve faiz talep edilmesi nedenleriyle şikayetle takibin iptali isteminden ibarettir. İcra emriyle birlikte dayanak ilamın borçluya gönderilmesi zorunlu değildir.Zira İcra İflas Kanunu'nda icra emriyle birlikte dayanak ilamın borçluya gönderileceğine yönelik yasal bir düzenlemeye yer verilmediği gibi ilamlı takipler için genel haciz yoluyla yapılan takiplerde uygulanması gereken aynı kanunun 61....

KANITLAR VE GEREKÇE / Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır. ... 9.İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı ve dava dışı ... hakkında toplam 623.523,58-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu saptanmıştır. Bununla birlikte icra dosyasının incelenmesinde; davalı/borçlunun 02/09/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz dilekçesi sunduğu, 20/04/2022 tarihinde ise ödeme emrine karşı yapmış oldukları borca ve diğer tüm itirazlarından feragat ettiklerini bildirir dilekçe sunduğu, icra Müdürlüğünce de 28/06/2022 tarihinde itirazdan feragat edildiğinden durdurmanın kaldırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir....

    Alacaklı, bu şekilde itirazın kaldırılması yönünde icra hukuk mahkemesine başvurduğunda, başka bir anlatımla, ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğunu ve hükümden düşürülmesi gerektiğini mahkemeye verdiği dava dilekçesiyle bildirdiğinde, tebliğ ile aranan öğrenme ve belgelendirme unsurları aynı anda tümüyle gerçekleşmiş olacağından, itirazın kaldırılması dilekçesinin verilmesi ödeme emrine itirazın tebliği hükmünde sayılmalı ve hak düşürücü sürenin de bu tarihten itibaren işleyeceği kabul edilmelidir. Olayımıza gelince; Takip dosyasında itirazın alacaklılara tebliğine dair evraka rastlanmamış ise de alacaklıların aynı takiple ilgili itirazın kaldırılması talebiyle 23.07.2014 tarihinde Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmeden tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi üzerine karar, davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

        Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; Söğüt İcra Dairesi'nin 2019/474 Esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine, süresinden sonra itiraz edilmesine rağmen, icra müdürlüğünce hatalı olarak takibin durdurulduğu ileri sürülerek, memur işleminin iptali talep edilmiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.''...

        İİK 269 maddesi gereğince borçlunun itirazı ile takibin durması üzerine alacaklının altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemesi mümkün olduğu gibi genel hükümlere göre ilgili hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açması da mümkündür. Somut olayda, davanın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriğine göre, ödeme emrine yapılan itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurulduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Akseki İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda davalı-borçlunun kendisine tebliğ edilen 2. ödeme emrine yönelik bir itirazı bulunmamaktadır. İptal edilen ödeme emrine vaki itirazın sonraki ödeme emrine yönelik yapılmış bir itiraz olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda Mahkemece usulüne uygun bir itiraz bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereği gerekçesi düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......

              İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2015 tarihli ve 2014/456 E., 2015/217 K. sayılı kararı ile; davalının ödeme emrine itirazı üzerine icra takibinin 13.06.2011 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 05.01.2012 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçesi ile davalı yönünden takibin durduğunu öğrendiği ve öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık dava açma süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmadığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7. Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 14.12.2015 tarihli ve 2015/6908 E., 2015/16787 K. sayılı kararı ile; “…Davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmiş ve icra takibi 13.06.2011 tarihinde durmuştur. İtirazın iptali davası ise 01.10.2014 tarihinde açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu