un aynı zamanda takip alacaklısı şirketin münferiden yetkilisi olması nedeniyle açtığı takibe itiraz etmesinin menfaat çatışmasına sebep olacağı, diğer yetkililerin ödeme emrine itiraz etme haklarının bu şekilde kısıtlanmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı, bu kapsamda ödeme emrine itiraz konusunda yetki verilmesinin istenmesinde hukuki yararın bulunduğu anlaşılmakla ödeme emrine itiraz süresi de dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-DAVANIN KABULÜ ile Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ödeme emrine itiraz konusunda ... yönetim kurulu başkan yardımcısı ... ve yönetim kurulu üyesi ...'...
Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır. Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir. İİK'nın 158. Maddesi ise - (Değişik madde: 09/11/1988- 3494/26 md.) "Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir....
HD'nin 15/11/2018 tarih ve 2017/6431 E. - 2018/11568 K. sayılı kararı) Öte yandan yine İİK'nın 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde uyarınca, her türlü itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını icra dairesinden başka icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda, davacı borçlu vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği davacının kefaletinin geçersiz olması nedeniyle borçtan sorumlu olmadığı, faiz oranının fahiş olduğu iddiası borca itiraza ilişkin olup, ayrıca şikayete konu edilmesi ve bu nedenle takibin iptalinin istenmesine olanak bulunmamaktadır....
Buna göre, icra mahkemesi, borçlunun süresinde ödeme emrine itiraz etmediğini (veya itiraz etmemiş sayıldığını) tespit ederse, borçlunun ödeme (ihtar) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediğini inceler (Kuru, s. 833). 18. Süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlu, ödeme (ihtar) süresi içinde kira borcunu tamamen ödememiş ise alacaklı kiraya verenin talebi üzerine icra mahkemesi, borçlu kiracının tahliyesine karar verir. 19. İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. 20. Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalının (borçlunun) icra takibine (ödeme emrine) süresinde itiraz etmediği, bu nedenle davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması ve tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar tarafından davalı hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklılar İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karara ve takibe esas alınan 24/11/2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken, kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını, Hukuk Muhakemeleri Kanununun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahip bulunmaktadırlar. Borçlunun, teminat amacı ile boş olarak imzalayıp dava dışı şirkete verdiği senedin, alacaklı tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulup takibe konulduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan itirazın ise icra mahkemesince aynı Yasanın 169/a maddesi uyarınca incelenerek sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile, dayanak ilam icra emrine eklenerek borçluya tebliğ edilmediğinden Kırşehir İcra Müdürlüğü'nün 2014/58 Esas sayılı dosyası ile tebliğ edilen icra emrinin iptaline, ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyalarının birleştirilmesine, icra takibinin .. sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 1 nolu karar ile icra emri iptal edildiğinden kıdem tazminatına uygulanan faize itiraz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme yoktur....
KARAR Davacı, 21.000,00 TL bedel karşılığında davalıya ıspanak sattığını ve bir kısmını kendisine ödediğini ancak kalan 4.600,00 TL'yi adına kayıtlı bulunan Tarım Kredi Kooperatifindeki hesabına ödeyeceğine söz verdiği halde ödemediğini bu nedenle davalı aleyhine Pamukova İcra Müdürlüğünün 2015/256 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlattığını, ancak davalının ödeme emrine itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıya ait ıspanağı 2014 yılında 21.000,00 TL karşılığında satın aldığını, kooperatife 15/01/2014 tarihinde kendi hesabından davacının hesabına 10.000,00 TL yatırdığını, 400,00 TL komisyon bedelini kooperatife elden ödediğini ve belgeleri sunduğunu, tüm borcunu davacıya ödediğini, başkaca herhangi bir borcunun olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/4198 sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının evinin müstakil olduğu ve kat mülkiyetine tabi olmadığı iddiası ile ödeme emrine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın iptaline % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Mahkemece 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun onaylı vaziyet planının bulunmadığı, taşınmazın kat mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir....