İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/07/2014 NUMARASI : 2014/195-2014/407 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi geçtikten sonra, davalı tarafından ise süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1453 KARAR NO : 2022/376 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORLU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2020/461 ESAS - 2021/191 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Çorlu 4....
Davacı, İİK’nun 272.maddesi gereğince tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı genel mahkemeye( sulh mahkemesi) başvurarak itirazın iptali,takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının ödeme emrine itirazı, icra dosyasında 27.06.2011 tarihinde yaptığı işlem nedeniyle bu tarihte öğrendiğinden, öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında, İİK.'nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık dava açma süresinin geçirildiği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. İİK.'nun 67/1. maddesinde, açıkça bir yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Aynı kanunun 62/2. maddesinde de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Borçlu ... icra takibini haricen öğrenmesi üzerine, 28.01.2010 tarihinde borca itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin bir belge dosya içinde bulunmamaktadır....
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile, dayanak ilam icra emrine eklenerek borçluya tebliğ edilmediğinden Kırşehir İcra Müdürlüğü'nün 2014/58 Esas sayılı dosyası ile tebliğ edilen icra emrinin iptaline, ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyalarının birleştirilmesine, icra takibinin .. sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 1 nolu karar ile icra emri iptal edildiğinden kıdem tazminatına uygulanan faize itiraz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme yoktur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar....
E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibine geçildiği, takibin kesinleştiği; alacaklının takip yolunu değiştirerek 29/12/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takibe geçtiği ve iflâs ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ olunduğu; borçlunun 04/01/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine itirazın kaldırılması ve borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemiyle eldeki davanın açıldığı, görülmüştür. İflâs ödeme emrinin borçluya 30/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04/01/2016 tarihinde itiraz edildiği taraf vekillerinin kabulünde olup itiraz yasal 5 günlük süresinde yapılmıştır (İİK m.171). Dava, takip yolu bir kez değiştirilerek aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takip yapılan borçlunun 5 gün içinde borcu ödememesi ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılarak borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemine ilişkindir(İİK.m.171, 158, 166)....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.09.2013 tarihli kararı ile itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisinin mahkemece incelenmesi ve itirazın iptali davasının icra dosyasının bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu Kartal 2. İcra Dairesinin icra takip dosyası incelendiğinde; davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, mahkemede icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....
Paranın icra dairesine ödenmesi yeterli olup alacaklıya ödenmiş olması şart değildir. İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Bundan başka, icra dairesine yapılan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş olması veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısı ile yapılmış olması gerekir. Süresinde ödeme emrine itiraz etmeyen ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşen borçlunun bu takibi durdurabilmek için borcu ödemekten başka çaresi yoktur....
İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" hükmünü, aynı Yasa'nın 156/1 maddesi; "Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki, adi iflas yoluyla takipte, icra dairesi iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol (itiraz değil) ödeme emrine karşı icra mahkemesine şikayet yoludur (İİK. m.16)....