İcra Müdürlüğü'nün 2012/11062 esas sayılı takip dosyasında tahliye talepli olarak 7.5.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmemiş kira bedeli 48.760 TL asıl 4.947.04 TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 15.5.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. 7 günlük ödeme emrine itiraz süresi 22.5.2012 salı günü dolduğu halde itiraz dilekçesi 7 günlük süre geçtikten sonra 23.5.2012 tarihinde verilmiştir. Bu durumda, itiraz süresinde olmadığından takip kesinleştiğinden, davacının itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı yoktur. O nedenle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle usulüne uygun yapılmış, geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı ve borçlu tarafça süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durmasının şart olduğu, davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı yönünden öncelikle İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nde takibe başlandığı, davalı tarafça yapılan yetki itirazı sonucu dosyanın Şile İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, borçlunun ilk ödeme emrine karşı hem yetki hem de esas bakımından itiraz etmiş olsa bile yetkili icra müdürlüğünce tebliğ edilen yeni ödeme emrine karşı esas bakımından yeniden itiraz etmesi gerektiği, borçlunun ilk ödeme emrine karşı esas bakımından yapmış olduğu itirazın, bu yeni ödeme emrine karşı yapılmış sayılamayacağı gözetilerek, icra dosyası incelendiğinde, davalı borçlunun Şile İcra Müdürlüğü'nce gönderilen yeni ödeme emrine süresinde itiraz etmediği dolayısıyla takibin durmadığı ve devam ettiği anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar verilmiştir....
- K A R A R - Takibe dayanak icra takip dosyası içinde, davalılar ... ve ...'nin ödeme emrine itiraz dilekçelerinin olmadığı, ayrıca davalılardan ...'ye de ödeme emrinin tebliğine yada iadesine ilişkin belge olmadığı, icra müdürlüğünce verilen 22.06.2016 tarihli yazıda da anılan belgelere dosya içerisinde rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür. Ayrıca ismi geçen borçlular hakkında icra müdürlüğünce verilmiş takibin durdurulmasına ilişkin bir karara da rastlanılmamıştır. Hak kaybına neden olmamak için, Mahkemece geri çevirme kararlarının tam olarak yerine getirilmemesi nedeniyle yargılamanın uzamasına sebebiyet verilmesinden dolayı geri çevirme kararlarının titizlikle yerine getirilmesi hususunda dikkatli davranılması gerektiği, geri çevirme gereklerinin titizlikle yerine getirilmemesinin ilgililerin sorumluluğunu doğuracağı kuşkusuzdur. 1- İcra müdürlüğünce takip dosyasından borçlulardan ...'...
Borçlu (ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün; İİK m. 62) süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya süresi geçtikten sonra itiraz etmiş ve bu nedenle ilamsız icra takibi kesinleşmiş ise, alacaklının itirazın iptali davası açması mümkün değildir. Nitekim alacaklı bu durumda, kesinleşen takip gereği alacağını tahsil imkanına kavuştuğundan ayrıca itirazın iptali davası açarak ilam elde etmesinde hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Davanın ön şartı ise, dava açmakta hukuki yararın bulunmasıdır. Bu husus dava şartı olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda ödeme emri 16.09.2005 tarihinde tebliğ edilmesine ve 7 günlük süre 23.09.2005 tarihinde sona ermesine rağmen, bu süre geçtikten sonra 26.09.2005 tarihinde ödeme emrine itiraz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş,karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz K A R A R ...10. İcra Müdürlüğünün 2008/920 Esas sayılı takip dosyası aslı ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz nedenlerin İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, ileri sürülen nedenlerin bu nedenler arasında yer almadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlular) vekili temyiz etmiştir. Alacaklı on gün içinde ihtiyati haciz kararının infazını istemiş olmasına rağmen, icra dairesince borçlunun malları ihtiyaten haciz edilmeden önce, alacaklının ihtiyati haciz kararından önce veya sonra yapmış olduğu ve genel haciz yolu ile takip üzerine, borçlunun ödeme emrine itiraz ederek, takibi durdurmuş olması icra dairesinin ihtiyati haciz kararını uygulayarak borçlunun mallarını ihtiyaten haciz etmesini önleyemeyeceği gibi, borçlunun, malları üzerine ihtiyati haciz konulduktan sonra ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olması da, daha önce malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirmez....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....
İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ....2008.İst.sh.230-231)....
DAVA Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 18.06.2020 olarak tespit edilmesi gerektiğini, yetkili temsilcinin vefat ettiğini, şirketin usulüne uygun şekilde temsil edilemediğini, şirket adına açılan icra takiplerinden haberdar olunamadığı için itiraz edilmediğini, ayrı bir temsil ve yönetim kayyımı atandığını, şirket müdürü ...’un şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket temsil eksikliğinin giderilerek böylece, bahse konu icra takibinden ve icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itiraz başvurusunda bulunması imkânı doğduğunu, ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığından, yetkiye, ödeme emrine, borca, faizine ve diğer tüm fer’ileri ile takibe itiraz edilmesi zorunluluğu da hâsıl olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini...