Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuk teslimi emrine muhalefet HÜKÜM : Düşme Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet eylemi, 2004 sayılı İİK’nun 341. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Yasanın 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan şikayetçi vekilinin 28.02.2012 havale tarihli temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİ ile dosyanın itiraz merciince karar verilmek üzere incelenmeksizin mahalline iade için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuk teslimi emrine muhalefet etmek HÜKÜM : Beraat Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet eylemi, 2004 sayılı İİK’nun 341. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Yasanın 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan şikayetçi vekilinin 19.07.2013 havale tarihli temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİ ile dosyanın itiraz merciince karar verilmek üzere incelenmeksizin mahalline iade için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Her ikisinde de süre ödeme emrine itirazın alacaklıya veya vekiline Kanun’un 62/2. maddesi çerçevesinde tebliğinden itibaren başlar ve tebliğ yukarıda açıklandığı üzere Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanır. Yerleşik uygulamada da bu sebeple ödeme emrine itiraz Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulu'nun 21.10.2015 tarihli, 2013/19-2415 E., 2015/2335 K. sayılı kararı). Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

        Mahkememizce dosyadaki deliller incelenmek suretiyle depo emrine esas gelecek duruşma tarihi itibariyle alacağın miktarı konusunda rapor düzenlenmesi için dosya resen seçilen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, dosya kapsamına alınan 19/04/2021 tarihli rapor ile davalının yasal süre içerisinde mevzuata uygun bir biçimde itiraz etmemesi nedeniyle icra takibinin kesinleştiği, takip tarihi itibariyle davalının 1000,00 TL borcu bulunduğu bildirilmiştir. 17/05/2021 tarihli ek bilirkişi raporu ile 30/06/2021 tarihli duruşma günü itibariyle depo emrine esas alacak tutarının 1974,71 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir. Davacı vekili katıldığı 4 no'lu celsede; "depo emrine ve icra takibine konu alacak tarafımıza ödenmiştir, davanın konusu kalmamıştır, depo emrine konu vekalet ücreti icra takibinden kaynaklanmaktadır, bu nedenle mevcut davada vekalet ücreti ve yargılama giderini müvekkil lehine hükmedilsin," şeklinde beyanda bulunmuştur....

          Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı alacaklı tahliye istemli olarak davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibi ile kira alacağının tahsilini istemiştir. Ödeme emri borçlunun mernis adresine 19.12.2012 tarihinde tebliğ olunmuş, borçlu 13.03.2013 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/11062 esas sayılı takip dosyasında tahliye talepli olarak 7.5.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmemiş kira bedeli 48.760 TL asıl 4.947.04 TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 15.5.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. 7 günlük ödeme emrine itiraz süresi 22.5.2012 salı günü dolduğu halde itiraz dilekçesi 7 günlük süre geçtikten sonra 23.5.2012 tarihinde verilmiştir. Bu durumda, itiraz süresinde olmadığından takip kesinleştiğinden, davacının itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı yoktur. O nedenle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/49 KARAR NO : 2021/235 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/101ESAS - 2020/163 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 19.06.2020 tarihinde tebellüğ ettikleri icra emrine fahiş faiz oranı yönünden itiraz ettiklerini, davacının alacaklı görünene borcu bulunmadığını, bu sebeple borca ve ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, talep edilen faiz miktar ve oranının da fahiş olduğunu, icra emri ile talep edilen birikmiş faizin açıklığa kavuşması için alacaklı görünen Halk Bankası'ndan ana para borcunun sorulmasını talep ettiklerini, ayrıca ödeme emrine esas alınan ipotek sözleşmesinin teminat olarak verildiği iddia edilen kredi borcu 481.698,64- TL olup işbu alacakla ilgili Çarşamba...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş,karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle usulüne uygun yapılmış, geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı ve borçlu tarafça süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durmasının şart olduğu, davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı yönünden öncelikle İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nde takibe başlandığı, davalı tarafça yapılan yetki itirazı sonucu dosyanın Şile İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, borçlunun ilk ödeme emrine karşı hem yetki hem de esas bakımından itiraz etmiş olsa bile yetkili icra müdürlüğünce tebliğ edilen yeni ödeme emrine karşı esas bakımından yeniden itiraz etmesi gerektiği, borçlunun ilk ödeme emrine karşı esas bakımından yapmış olduğu itirazın, bu yeni ödeme emrine karşı yapılmış sayılamayacağı gözetilerek, icra dosyası incelendiğinde, davalı borçlunun Şile İcra Müdürlüğü'nce gönderilen yeni ödeme emrine süresinde itiraz etmediği dolayısıyla takibin durmadığı ve devam ettiği anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu