Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2010/61 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve itirazdan önce iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ödeme emrine yapılmış bir itiraz yokken itirazın iptali davası açamayacağını, ayrıca davalının iddia edildiği gibi fazla para almadığını, faiz miktarını da kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkisiz icra dairesinde yürütülen icra takibinde ayrıca borca itiraz edilmesinin yetkili icra dairesinde borca itiraz hakkını kaldırmayacağı ve alacaklının bu itiraza dayanarak yetkili icra dairesinde takibe devam ettikten sonra itirazın iptali davası açabilmesi için borçluya öncelikle ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve borçlunun borca itiraz etmesi gerektiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, davalı- borçlu şirket, işbu İcra takibinde takibe, yetkiye, ödeme emrine, borç, faiz oranına ve işlemiş faize, yetkiye vb. her türlü ferilere itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirketin borca haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini uzatmaya matuf itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, yetki itirazının reddini talep ettikterini, borçlunun İcra Dosyasında Mesnetsiz ve hukuki olarak geçerli olmayan icra dairesinin yetkisine dair soyut yetki itirazının reddini talep ettiklerini, icra takibi davalının ikametgahı adresinde yetkili Bakırköy icra Müdürlüğünde açılmış olup, işbu itirazın iptali davaları yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, borca itiraz talebin reddettiklerini, müvekkilinin, davalı borçlu şirketten alacaklı olduğu gerek imzalı-tasdikli cari hesap alacağı belgesinden, gerekse taraflara ait ticari defter kayıtlarının tetkikinden açıkça sübut bulduğunu, müvekkilin alacağı likit olduğundan...

      Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır....

        Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının doğalgaz kullanım bedelinin tahsiline yönelik İstanbul Anadolu Merkez Takip Sistemi üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali talebinden bulunmuştur....

        olup, tüm itirazların kaldırılması, icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, bu nedenle “1- Diyarbakır İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu haksız tüm (takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, tüm ferilere) itirazların iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....

          a Tebligat Kanunun 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartıldığı ve 17/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dışı şirkete ise 11/09/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı ve dava dışı şirket vekilinin 13/09/2019 tarihinde takibe, yetkiye, borç ve ferilerine itiraz ettiği, itirazın iptali davasının koşulları, ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması ve borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi olduğu, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ve 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine...

            İcra Müdürlüğünün 2017/20465 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun bulunmadığı nedeniyle itiraz edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı vekili icra takibine itiraz dilekçesini tekrar ettiğini, kusuru, hasar miktarını, kaza tesbit tutanağını kabul etmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              İcra takibinin incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun davalı şirket olduğu, borca itirazın ise , dava dışı ... tarafından temsilci sıfatı kullanılmaksızın kendi adına yapıldığı belirlenmiştir. Cevap dilekçesinde de, ...'ın davalı şirketi temsil yetkisi bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Ödeme emrine itirazın geçerlilik koşullarından biri de itiraz edenin itiraz ehliyetinin ve sıfatının bulunmasıdır. Kendisine ödeme emri gönderilmeyen, takipte borçlu olarak gösterilmeyen kişi takip konusu borcun tarafı olsa bile ödeme emrine itiraz edemez. Ödeme emrine itiraz ehliyetine sahip olan kimse, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlu olabilir. Bunun yanında ödeme emrine itirazın bazı mali sorumlulukları kendiliğinden doğurduğu da gözden kaçırılmamalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek (...) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrine ve borca itiraz ettiği ,mahkemece borçlunun şikayetinin yasal beş günlük süreden sonra olduğundan bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun .../.... fıkrası gereğince bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet son günün tatil saatinde bitmiş sayılır....

                  UYAP Entegrasyonu