Aile Mahkemesince bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK.nın 353/1- a, 353/3 maddeleri gereğince Manavgat İcra Ceza Mahkemesinin 08/09/2022 tarih 2021/154 esas 2022/152 karar sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, 2- Yargı yeri olarak Manavgat İcra Ceza Mahkemesinin belirlenmesine, Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Manavgat İcra Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Manavgat 2. Aile Mahkemesi'ne iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi....
Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır. Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir....
H Ü K Ü M/: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Davaya Manavgat İcra Ceza Mahkemesince bakılması gerekirken Manavgat Aile Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK.nın 353/1- a, 353/3 maddeleri gereğince Manavgat İcra Ceza Mahkemesi’nin 25.10.2022 tarih ve 2022/155 Esas 2022/217 Karar sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, 2- Yargı yeri olarak Manavgat İcra Ceza Mahkemesi’nin belirlenmesine, Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Manavgat İcra Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Manavgat 1. Aile Mahkemesine iadesine, dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi....
şeklinde emir verdiği, verilen emir üzerine sanıklar ... ve ... hariç olmak üzere diğer tim personelinin emrin gereğini yerine getirdikleri, bunun üzerine J.Tğm. ...'nın vermiş olduğu emri sanıklar ... ve ...'a tekrar ettiği ancak buna rağmen sanıkların oldukları yerde kalarak emrin gereğini yerine getirmedikleri, daha sonra emrin bir kez daha yinelendiği ve sanıkların yine bulundukları yerde beklemeye devam etmeleri üzerine mevcut durumun tutanak altına alındığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir. 2.Sanık ... savunmalarında özetle; kesinle emre itaatsizlik yapmadığını, J Tğm. ...'...
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir. (AsCK 41, f. 2 ve 3) (Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)...
İcra Müdürlüğünün 2012/420 Esas sayılı çocuğun teslim edilmesi dosyası ile icraya koyduğu ancak 08.02.2012 tarihli tutanak içeriğine göre çocuğun belirtilen adreste bulunamadığı ve katılanın, sanığın yanında kalan çocuğunu 25.02.2012 tarihinde emniyete yaptığı müracaat üzerine ekiplerce bulunması sonucu 07.03.2012 tarihinde teslim aldığının anlaşılması karşısında, mahkemenin velayete ilişkin ara kararı ile icra müdürlüğü dosyasındaki çocuğun teslimine ilişkin emrin sanığa ne zaman tebliğ edildiği tespit edilerek sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyanın incelenmesi neticesinde; şüphelinin, tebliğ-tebellüğ hanesini imzalaması için görevli er aracılığıyla kendisine sunulan; kantin sorumlusu olarak amir tarafından görevlendirildiğine dair emri tebellüğ etmekten açıkça imtina ettiği, işbu emrin askeri bir hizmetin ifasına dönük olduğu, itaat edilmeyeceği şüpheli tarafından açıkça beyan edilen emrin yerine getirilmediği, ayrıca emrin aynı gün içinde hakkında suç dosyası tanzim edilmesi üzerin şüpheli tarafından tebellüğ edilmesinin suçun sübutuna da etki etmeyeceği anlaşılmakla, aksi yönde yapılan kabul neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararma yapılan itirazı reddeden 2'nci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 04 Mart 2016 tarihli ve 2016/A-12-69 sayılı kararı hukuka aykırı görülmüştür. 5....
Kovuşturma aşamasında psikiyatri uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; sanığın suç tarihlerinde davranışlarını yönlendirme yeteneğinin tam olduğu, askerliğe elverişliliği ve cezai ehliyetinin tespiti içim gözlem altına alınmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. 1632 sayılı Kanun'un 87/1 maddesinin ikinci cümlesinde yazılı emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hale getirilmesi ve fail astın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek verilen emrin yerine getirilmesini sözlü veya fiili olarak açıkça reddetmesi gerekmekte olup, tetkik edilen tüm dosya kapsamına göre; sanığa nöbetçi astsubay tarafından sözlü olarak bildirilmek suretiyle malum ve muayyen hale getirilen, hizmete ilişkin olduğunda kuşku bulunmayan emre aykırı davranışını hukuken haklı kılacak ve suç kastını ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı...
İşte askerlik hizmetinin bu özelliğini nazara alan Anayasamız, “kanunsuz emir” kenar başlığını taşıyan 137. maddede, kanunsuz emrin yerine getirilemeyeceğini ve böyle bir emri alan memurun ne suretle hareket etmesi gerekeceğini belirttikten sonra “Askeri hizmetlerin görülmesi… için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır” dediği gibi, AsCK da amir tarafından verilen emrin yerine getirilmesine ilişkin olmak üzere, şöyle bir hüküm sevketmiştir: “Hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse, bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldür....
Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır. Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir....