İcra müdürlüğünce 04.02. 2015 tarihinde verilen karar ile ödeme emri gönderilmesi ve takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının haciz taleplerinin değerlendirilmesine karar verildiği, aynı tarihte şikayetçi ...'e ait taşınmazlara haciz konduğu, 13.05.2015 tarihinde icra emri düzenlenerek adı geçene 15.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği; haciz konulan 04.02.2015 tarihi itibarı ile şikayetçiye mahkeme ilamı uyarınca icra emrinin tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptali davası yukarıda belirtilen İİK'nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmüş olup, aynı icra takip dosyası üzerinden infazının istenmesi mümkündür. Ancak, bu durumda, ilam doğrultusunda 3. kişi ...'e icra emri tebliğ edilmesi gerekmekte olup, adı geçene icra emri tebliğ edilmeden malvarlığına doğrudan haciz konulamaz....
Somut olayda, her ne kadar borçluya 05.11.2012 tarihli 122.056,45 TL asıl alacak ve fer'ilerini içeren icra emri gönderilmiş ise de, söz konusu icra emri, borçlunun itirazı üzerineHukuk Mahkemesi'nin 2012/1340 E – 2013/877 K sayılı kararı ile takibe dayanak hesap kat ihtarnamelerinin, icra emrinde yazandan farklı olması nedeniyle iptal edilmiştir. Bunun üzerine alacaklının talebi ile 58.423,51 TL asıl alacak üzerinden 05.11.2012 tarihinden sonra yapılan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle, takibe dayanak ihtarname ve belgelere uygun şekilde 23.08.2013 tarihli yeni icra emri gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....
nun 23/9. maddesi gereğince mazbata üzerine yazılmaması nedeniyle 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olduğunu, icra emri tebliğ zarfı üzerinde “Örnek:6 İcra Emri vardır” ibaresinin yazılı olduğunu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belge icra emri ile birlikte usul ve yasaya uygun olarak davacı müvekkillerine tebliğ edilmediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 887. maddesi hükmü gereğince usul ve yasaya uygun olarak hesap kat ihtarının usulüne uygun gönderilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılarak icra emri tebliğe çıkartılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili/davacı tarafından adına kayıtlı ipotekli taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin teminat ipoteği olup İİK’nun 149. ve devamı maddeleri uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, takip talebinde ve müvekkillerine tebliğ edilen icra emrinde takip konusu alacak tutarına ilişkin temerrüt tarihinin yazılmadığını, müvekkillerinin alacaklı görünen bankaya talep edildiği...
Kısım Antalya bulvarı no:11 Döşemealtı/Antalya olduğundan yetkili icra dairesinin Antalya Nöbetçi İcra Dairesi olduğu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Antalya Nöbetçi İcra Dairesine gönderilmesini, icra takibinin durdurulmasına, hacizlerin fekkine, işlem yapmayan icra dairesi görevlileri hakkında idari soruşturma açılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Davacı, dava dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik dava hakkını saklı tutmuş yani ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin açık bir şikayette bulunmamıştır. Sadece icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte icra dairesinin yetkisine, imzaya ve borca yönelik itirazların İİK.nun 62. maddesi gereğince yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 hakkında Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2008/7920 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, itirazları üzerine 30/10/2008 tarihinde takibin durduğunu, alacaklı tarafın 10/09/2012 tarihinde de yalnızca yenileme isterken diğer borçlular yönünden takip durduğundan borçlu Ümit Dönmez'e ödeme emri gönderilmesi istediğini ve dosyanın yenilenerek 2012/6479 Esas numarasını aldığını, itirazdan haberdar olan alacaklı tarafın müvekkili aleyhine itirazın iptali veya kaldırılması davası açmadığını, 20/10/2021 tarihinde yeniden borçlulara ödeme emri gönderilmesinin istendiğini, icra müdürlüğünün 21/10/2021 tarihli talebi kabul ederek 27/10/2021 tarihinde müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, bu kararın yasaya aykırı olduğunu söyleyerek 21/10/2021 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, müvekkili hakkındaki takip işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkillerinin teminat olarak gösterdiği kredi dışında da kredi alacaklarının takipte gösterildiğini, bu kredi alacakları için ipotekli takip yapılamayacağını, müvekkillerine gönderilen icra emrinde takip dayanağı belgelerin eklenmemiş olduğunu, bu sebeple icra emrinin iptali gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, icra dosyasında müvekkillerine gönderilen icra emri tebligatı incelendiğinde, üzerilerinde yer alan açıklamada “bu zarfta örnek 6 icra emri ve takibe dayanak belge sureti vardır” şeklinde ibare bulunduğunu, görüldüğü üzere müvekkillerine gönderilen ödeme emri tebligatında takip dayanağı belgelerin ne olduğuna dair bir bilgi olmadığı gibi aynı zamanda gönderilen tebligatta ödeme emrinden başka hiç bir şey çıkmadığını, takip miktarı olarak yer alan masrafa ilişkin herhangi bir belgenin icra dosyasına sunulmadığını ve icra emri içerisinde de açıklamasının yapılmadığını belirterek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı vekili nafaka ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte borçlu asile icra emri tebliği taleplerinin İcra Müdürlüğü'nce reddedildiğini oysa; İİK’nun 344 maddesi uyarınca nafaka borçlusunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçluya da tebliği gerektiğinden icra emrinin borçlunun vekiline tebliğ edildiği gerekçesiyle talebi reddeden icra memurunun işleminin düzeltilmesini ve borçlu asile de icra emri tebliğ edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 60/.... maddesinde; icra müdürünün takip talebi üzerine ödeme emri düzenleyeceği, İİK' nun 61/.... maddesinde ise; takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2007/1949(yenilemeden sonra 2014/4485) sayılı dosyası üzerinden başlatılan kambiyo takibinde davacı müvekkillerine icra kefaleti nedeniyle örnek 4- 5 nolu icra emrinin tebliğ edildiğini, ancak asıl borçlu şirket hakkındaki takip kesinleşmeden icra kefiline icra emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira ihtiyati haciz sırasındaki alınan kefalet nedeniyle müvekkillerine icra emri gönderilebilmesi için öncelikle borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi ve takibin kesinleşmesi gerektiğini, şikayetin süreye de tabi olmadığını belirterek söz konusu takip nedeniyle müvekkillerine gönderilen örnek 4- 5 nolu icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın daha önce aynı konuda Bodrum 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu hakkında çıkarılan örnek 10 ödeme emri tebligatının adresten taşındığından bahisle 25/05/2016 tarihinde iade edildiği, takip dosyasında borçluya geçerli örnek 10 nolu ödeme emri tebliğ edilmeden adı geçenin icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği; mahkemece davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz hakkı doğmayacağı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....