- K A R A R - Davacı vekili, davalılardan Fon Faktoring Hizm....ile imzalanan kredi sözleşmesine davalı ...’ın kefalet verdiğini, hesabın 30.10.2007 tarihinde kat edilerek alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını ve takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini, birleşen 2010/573 Esas sayılı davası ile kefil İ.Hakan Alagöz’ün icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu ve borcun ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece, asıl borçlunun icra takibine itirazı olmadığı için dava şartı bulunmadığı, kefiller yönünden ise benimsenen bilirkişi raporuna göre ...'...
Karar, davalılar.... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2008/9884 sayılı takip dosyasının incelenmesinden, İcra Müdürlüğü'nce, davalılar .... ve ... adına ödeme emri düzenlenmediği ve gönderilmediği, sadece davalı-borçlu şirkete ödeme emri gönderildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 67/1 nci maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının koşullarından biri de, ödeme emrinin düzenlenip, borçluya tebliğidir. Ödeme emri tebliğ edilmeden, dolayısıyla ödeme emrine itiraz yapılmadan, itirazın iptalinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır....
İcra dosyasının incelenmesinde itirazdan sonra davalı borçluya ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile alacaklının takibe devam iradesinde bulunması nedeni ile itiraz geçerlidir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Takip dosyası içeriğine göre, borçlu ... hakkında 08.07.2014 tarihinde ilamsız takibe başlandığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 21.07.2014 günü tebliğ edilmesinin ardından adı geçen borçlunun, vekili Av. ... aracılığı ile 23.07.2014 günü borca kısmen itiraz etmesi üzerine takibin icra müdürlüğünce kısmen durdurulduğu, kısmen duran ve 2.400 TL miktar üzerinden devam eden takibe rağmen, alacaklı vekilinin bu defa 29.06.2015 tarihinde tekrar takip talebinde bulunarak borçlu asil adına yeni ödeme emri tebliğ ettirdiği, söz konusu tebligatın ise 07.07.2015 günü borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekili ise 07.07.2015 günü yapılan tebligat üzerine şikayette bulunmuştur. İcra dosyasında borçlunun vekili ile borca itiraz etmesi nedeniyle, takipte vekille temsil edildiğinden, ödeme emri tebligatının vekile yapılması gerekir....
Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından ödeme emri tebliğ edilmeden borca itirazda bulunulduğu ve bu itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği ,icra müdürlüğünün işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde itirazdan sonra davacı borçluya ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile alacaklının takibe devam iradesinde bulunması nedeni ile itiraz geçerlidir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takibe karşı şikayetçi vekilinin, taşınmazı takip öncesinde devraldığını, ancak kendisi hakkında takip başlatılmadan doğrudan icra emri çıkartıldığını ileri sürerek, icra emrinin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nin 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Davacı alacaklının 05.02.2018 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle, İcra Müdürlüğü’nce düzenlenen Örnek 13 ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’ya tebliğ edilemeden, takibi kendiliğinden öğrenmesi üzerine takibe itiraz edilmiştir. İcra takip dosyasında davalı borçlu ...’ya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki, davalı borçluya verilen süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez....