Bunun üzerine davacı İcra Mahkemesinden davalının itirazının kaldırılmasını ve taşınmazdan tahliyesini istemiştir. Mahkemece, takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin kiralananın tahliyesine ilişkin bir ödeme emri olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye başlıklı 269/c maddesinde “Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davanın dayanağı İİK 269/c maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/ 4250 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu hakkında bir adet bonodan kaynaklı alacağının tahsili talebi ile başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin 17.08.2019 tarihinde muhatabın adresten ayrıldığı belirtilerek iade edilmiş olduğu, borçlu tarafından 09/09/2019 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde dosya borcundan haberdar olduğunu belirterek, icra dosyasında belirtilen miktarların haksız olduğu, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce aynı tarihte itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasından borçluya yeniden tebligat çıkartılmadığı, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek süresinde icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu görülmüştür....
İİK'nun 149/b maddesi gereğince; icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60. maddeye göre birer ödeme gönderir. Anılan maddede sözü edilen bu husus, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren üçüncü kişi hakkında birlikte takip yapılmasını gerektirir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hakkında takip başlatılan taşınmaz malikinin itiraz hakkı bulunduğundan icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına ve duran takipte yeniden ödeme emri gönderilmesi talebinin reddine karar verilmesinde ve şikayet üzerine mahkemece bu şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile davalının asıl alacak yönünden itirazının iptaline,asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi kaydıyla takibin devamına, davacı yararına %40 icra inkar tazminatı verilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı borçlu aleyhine, davalının imzası ile kabul ettiği yazılı belgeye dayanarak 8.02.2005 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış,takip talebi ve ödeme emri borçlu davalıya tebliğ edilmiştir.Davalı ödeme emrinin tebliği üzerine vekili aracılığı ile 1.03.2005 tarihinde aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı, davalının itirazının iptali için eldeki davayı açmıştır. İtirazın iptali davaları, yasal sürede yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için alacaklı tarafından borçlu aleyhine açılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2019 NUMARASI : 2019/688 ESAS 2019/797 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/12/2019 tarih, 2019/688 Esas, 2019/797 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı borçlu vekili Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 28.01.2013 tarih, 2012/13997 Esas, 2013/892 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda müvekkili hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte; “istenen faiz alacaklarının çok yüksek olup bu faiz oranlarının kanuna uygun şekilde yeniden hesaplanması gerektiğini, ayrıca alacaklı tarafın icra takibinde hem akdi faiz, hem de temerrüt faizi adı altında iki kez faiz talebinde bulunduğunu, bu şekilde faiz talep edilmesi kanuna aykırılık teşkil edeceğinden faize ve faiz oranlarına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takip öncesi faize süresinde itiraz olmaması sebebiyle alacağın kesinleştiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinde yıllık %25 avans faiz oranının açıkça belirtilmesine rağmen yasal 5 günlük itiraz süresinin 09/03/2021 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 16/03/2021 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşıldığından icra müdürlüğü karar ve işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve borçlunun itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptalinden sonra takip yolunun ilamlı icraya çevrildiği ve borçlu vekiline icra emri tebliğ edildiği ve mahcuzun yazlık ev olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından ... 9.Aile Mahkemesi'nin 11.02.2014 tarihli nafaka takdirine ilişkin ara kararına dayanılarak ilamlı takip başlatıldığı borçluya gönderilen icra emrinin borçlunun yurt dışında olması nedeniyle 21.04.2014 tarihinde iade edildiği, 03.05.2014 tarihinde alacaklı vekilinin sehven ilamlı takip açıldığını belirterek borçlu vekiline ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği, ödeme emrine borçlu vekili olarak yazılan avukat ......
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/33050 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlunun yetki ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/33050 esas sayılı icra takip dosyası ile davalı takip borçlusu aleyhine yürütülen icra takibine borçlu tarafın icra dairesinin yetkisine ve 4,93.-TL işlemiş faize yaptığı itiraz haksız bulunmakla itirazının İcra İflas Kanununun 68. maddesi uyarınca kesin olarak kaldırılmasına, takibin belirtilen asıl alacak ve belirtilen işlemiş faiz kalemi yönünden devamına, fazlaya ilişkin davacı taraf taleplerinin REDDİNE, karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/347 E., 2022/420 K. Birleşen Dava İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/349 E.- 2019/544 K. Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte asıl dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliği ve takip dosyasında birden fazla icra emri olup, bu belgeler arasında içerik ve miktar yönünden farklılık bulunduğu ve takibe dayanak belgelerin icra emrine eklenmediğine yönelik şikayet sebebiyle yapılan yargılama ve birleşen dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, icra dairesinin yetkisine itiraz, takip dosyasında iki farklı icra emri bulunduğu itirazı ve borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyası yönünden; davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile Ankara 9....