Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir....
Davacı vekili, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1.11.2004 başlangıç tarihli ve onbir ay süreli kira sözleşmesine dayanarak 1.11.2007 tarihinde ödenmesi gereken yıllık 34.320 Dolar kira parası, ve 76.27 Dolar işlemiş faizi olmak üzere toplam 34.396.27 Dolar karşılığı 40.663.27 TL’nin tahsili için davalılar hakkında ... 3.İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 20248 sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, takibe davalıların itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin işbu davayı açmıştır. İtirazın iptali davası, normal bir eda ( alacak ) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanunu’nun 68-68a’daki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir....
GEREKÇE: İşbu dava Ödeme Emrinin İptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; 6183 sayılı Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu kurumu olan T4na idari icra takibi yetkisi vermektedir. Bu kanun tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş kurum alacaklarının nasıl tahsil edileceğini düzenleyen bir usul kanunudur. SGK, icra dairesine başvurusuna gerek kalmadan kendisi ödeme emri düzenleyerek takip yapabilme yetkisini haizdir. Öte yandan, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 4/1. maddesi (5521 sayılı Kanun m. 7/3) “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce T4na müracaat edilmesi zorunludur....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/10164 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, takip alacaklısı olan davacı vekili tarafından, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Kural olarak ilamsız icra takibi para alacağı ve konusu para olan teminat alacakları (İ.İ.K.md.42) ile kiralananın (bazı hallerde) tahliyesi (İ.İ.K.md.269-276) için yapılabilir. Takibe itiraz halinde açılacak itirazın iptali davasında ya davanın reddine yahut davanın kabulü halinde itirazın (kısmen ya da tamamen) iptaline karar verilir. Bir ayni hakkın devri ilamsız icra ve dolayısı ile itirazın iptali davasına konu edilemez....
Somut davada olduğu gibi, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açmış olması halinde, öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerekecektir. Yetkisiz icra dairesinde takip başlatılmışsa, itirazın iptali davasının usulüne uygun olarak açılmış olduğu kabul edilemez. Açılan davada mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsa dahi öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip karara bağlanmalıdır ....
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir....
Kıdem tazminatı hesabında 10.12.2010 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 3369 günlük sürenin dikkate alınması gerekirken kıdem süresinin yanlış hesabı hatalıdır. 3- İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur....
Davalının ikametgahı belli değilse, itirazın iptali davası Türkiye'de son defa oturduğu yer mahkemesinde açılır. bu nedenle İİK’nın 50. ve HMK'nın 6. Maddesi gereğince yetkili icra Müdürlüğünün davalı şahsın ikametgahı olan Cihanbeyli İcra Müdürlüğü olduğu, Yetkili icra Müdürlüğünde takip yapılması itirazın iptali davalarının koşullarından olup bu halde ise takip yetkili icra dairesinde yapılmadığından dava şartı gerçekleşmediği" gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... bu davada, mahkemenin Yetkisine itiraz ettikleri gibi, söz konusu icra takibinde de, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasını incelemesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından reddetmesi gereklidir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır....
Mahkemece; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin... Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır. HMK.'nun 114/ç maddesi gereğince kesin yetki kuralı dava şartıdır. HMK.'nun 115. maddesi gereğince dava şartlarının mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup, İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır. İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” Somut olayda, davacı şirket tarafından, kira sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının tahsili için..... 9....