Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur....

    İnceleme konusu davada Kurum tarafından sigortalıya ödenen tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsili için icra takibi yapılmış, davalının itirazı üzerine iş bu dava ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

      Mahkemece, 10140.99 TL asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazların reddi gerekir. 2- İcra İflas kanunun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmolunabilmesi için itiraz eden mirasçıların kötüniyetinin sübutu gerekir. Davada mirasçıların kötüniyeti iddia ve ispat edilememiştir. Mahkemece, inkar tazminatına hükmedilmesi yanlış olup bozmayı gerektirir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacının davalı aleyhine başlatığı icra takibinde 6955,00 TL asıl alacak, 946,00 TL işlemiş faiz, 8236,05 gecikme faizi ile toplam 16.137,09 TL'nin tahsili istendiği, borçlu davalının itirazında 3090 TL asıl alacak ve ferileri yönünden takibi kabul ettiği, kalan miktar üzerinden takibin durmasını talep ettiği ve İcra Müdürlüğü'nün 15.12.2010 tarihli kararı ile takibin 7176,01 TL üzerinden devamına, kalan kısım için takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali istemi üzerine mahkemece 6145,98 TL asıl, 7030,51 TL gecikme tazminatı 1223,06 TL işlemiş faiz...

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının 2004, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin su kullanım bedelini ödememesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, arazisini yer altı sondajı yaparak açtırdığı su kuyusu ile suladığını, birliğe üye olmadığını ve birliğin suyundan faydalanmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması zorunludur....

            Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali,tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali ve tahliye isteminin kabulüne, inkar tazminatına ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamına, temyiz olunan kararda yazılı gerekçeye göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin icra tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında borca itiraz etmesi, alacaklının itirazın iptali davasında haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir....

              İcra takip tarihinde kadar ki süre için işlemiş faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2008/1789-7904 3-İcra ve İflas Kanununun 67/2. maddesi geregince davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit ve muayyen olması şarttır. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu bilebilecek durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü hukuken zorunludur. Somut olayda davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yanlış olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi gereğidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ile yapılan takibe vaki itirazın kısmen iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen iptaline ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra inkar tazminatı özellikle borçluların süre kazanmak kastıyla takibe karşı yaptıkları haksız itirazların önlenmesi ve alacaklıları da, takiplerde daha dikkatli olmaya sevketmek için konulmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 269/d maddesinin yollamasıyla uygulanması zorunlu ve takip tarihinde yürürlükte olan aynı Kanunun 67/2....

                  Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının ------dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK'nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir. Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise---- kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır....

                    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali yönünden davanın kısmen kabulune, icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu