Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulune karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır....
İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanun'un 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır....
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KABULÜNE, 2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun---- dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (27.153,72 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan % 10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın (27.153,72 TL) % 20'si olan 5.430,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.854,87 TL karar ve ilam harcınına 327,95 TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 135,77 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.391,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2....
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE, 2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı---- dosyasına 5.097,95 TL asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin (302,00 TL) talebin REDDİNE, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, 4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 348,24 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 65,22 TL peşin harç ve icra dosyasında alınan 27,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 256,02 TL Karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2....
Davaya konu somut olayda, davacının başlattığı icra takibinin tarihi 11.10.2010 olup, 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davacı lehine yüzde kırk icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Bu durumda, 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında; icra inkar tazminatı asgari % 40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra, yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkâr tazminatı % 20 olarak uygulanacaktır. Somut olayda, dava konusu alacak, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, miktarı (likit) belirlenebilir mahiyettedir....
Buna göre, itirazın iptali davalarında tarafların talebi halinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacı kurum tarafından davalıya yersiz yapılan ödemelerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazının iptali talebiyle açılan davada icra inkar tazminatına da hükmedilmesinin talep edilmesi ve dava konusu alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında davacı kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Maddesinde; “Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.” hükmü öngörülmüş olup, Geçici 10. maddesindeki “takip işlemleri” ibaresinin takip talebi olarak anlaşılması gerektiği gözetilerek, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde kırk, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde yirmi olarak uygulanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili sebepler ışığında, alacak miktarının likit olması sebebiyle, takip tarihi itibarıyla % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir....
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-) Davanın KABULÜNE, 2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun---- dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa---- tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan yıllık ---- oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın % 20'si olan ---- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.413,52 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 603,53 TL harcın ve icra dosyasında yatırılan 249,86 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 2.560,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2....
Söz konusu hüküm 02.07.2012 kabul, 05.07.2012 resmi gazete yayınlanma tarihi itibariyle 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile değiştirilerek %40 olan icra inkar tazminatı %20’ye düşürülmüştür. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; takip konusu asıl alacağın likit, yani belirgin olması karşısında, borçlunun, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanacak asgari % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken; bu hususta karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....