Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının imzasını inkâr ettiği, ancak grafolojik incelemede kendisine ait olduğu anlaşılan ve irade fesadı ile alındığı da kanıtlanamayan ibranamenin, savunma ile de çelişmediği anlaşılmakla, Mahkemece ibranameye değer verilerek fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Noterliğinin 01/09/2014 tarih 21403 yevmiye sayılı ihtarnamesinin çekildiğini, verilen süreye rağmen edimin yerine getirilmediğini beyanla ileri sürerek, konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin iptali ile geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir....

      Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

        Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

          Somut olayda; davalı tarafça dosyaya ibraz olunan ibranamenin irade fesadı veya baskı altında düzenlendiği kanıtlanamamıştır. Savunma ile de çelişmeyen ibraname, yukarıda yer verilen ilkeler kapsamında geçerli olduğundan, savunma ile çelişmeyen ibraname karşısında ulusal bayram genel tatil alacağının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....

            C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davacının askerlik görevi nedeni ile sonlandığı, dosya içerisinde 31.12.2009 tarihli davacının imzasını taşıyan ibraname bulunduğu, davacının ibranamedeki imzayı kabul etmemesi üzerine yapılan imza incelemesi sonucunda Adli Tıp Kurumu raporuna göre ibranamedeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, ibranamede meblağ belirtilen kısımlar yönünden makbuz niteliği taşıdığı, her ne kadar davacının işçilik alacakları ibranameyi aşan kısımda bulunmakta ise de ibranamenin 2.cümlesinden itibaren davaya konu alacak kalemleri yönünden ve talebi aşan kısımlar yönünden ibranamenin feragat niteliği taşıdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette İlk olarak 3.1.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, 20.7.2007 tarihinde işten kendi isteği ile ayrıldığını sonrasında 15.9.20Ö7 tarihinde tekrar çalışmaya başlayıp 30.6.2008 tarihinde yine kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının 30.6.2004 tarihinde işe başladığı ve 20.6.2008 tarihine kadar çalıştığı iddialarını kabul etmediklerini, davacının Temmuz 2007 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını ve Ocak 2008 tarihinde yeniden işe başladığını, Haziran 2008 tarihinde de kendi isteği ile iş akdini soniandırdığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını beyanla haksız davanın reddini savunmuştur. C Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir....

                Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

                  Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

                    Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

                      UYAP Entegrasyonu