Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş akdinin yeni ihalenin kazanılamaması nedeni ile davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin alacaklarının tahsilini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, iş akdinin yeni ihalenin kazanılamaması nedeni ile yenilenmediğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir . e)-Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir . Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz. f)-Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır ....

      İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığını, yenilenen dosya numarasının 2008/6832 olduğunu, davacının ibraz ettiği ibranamenin söz konusu icra takip dosyası ile ilgili olmadığını, müvekkilinin henüz takibe konulmamış senetler için davacıyı ibra ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında düzenlenen 05.12.2006 tarihli, ibraname başlıklı belgenin ''sayın ...'...

        Mahkemece ibranamenin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. İş akdi devam ederken alınan ibraname geçersiz ise de, miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmayacağından, içerdiği miktar yönünden bu belge makbuz hükmünde kabul edilmelidir. 31.03.2010 tarihli ibranamede, 1287.13 TL kıdem tazminatı, 31.03.2012 tarihli ibranamede 2149.26 TL kıdem ve ihbar tazminatı, 23.01.2014 tarihli ibranamede ise kıdem tazminatı, fazla mesai ve genel tatil başlığı adı altında ödemeler yapıldığı belirtilmiştir. İbraname ile davacıya bir kısım ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacı tarafça, imzalanmış olup söz konusu bu belgeye karşı irade fesadına yönelik herhangi bir ispat ortaya konmamıştır....

          Bu nedenle Mahkemece ödemenin banka kayıtları ile tevsik edilmesi gerektiğine yönelik oluşturulan gerekçe yerinde olmamıştır. Somut olayda davacı ibranamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmediği gibi, iradesinin sakatlandığını da kanıtlanmış değildir. Miktar içeren söz konusu ibranamenin makbuz olarak kabul edilip bilirtilen miktarların mahsubu ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

              MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteminden ibarettir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... .... ... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... .... ... Dairesine gönderilmesine, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda; Mahkemece ibranamenin iş akdinin devamı sırasında alındığı gerekçesi ile dikkate alınmayacağı belirtilmiş ise de dosyada mevcut ibranamenin fesihten sonra 25.09.2009 tarihlinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu ibraname davacı tarafa sorulmamış, bilirkişi tarafından iddia dahi edilmeyen bir gerekçe ile kabul görmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; davacıdan ibranameye karşı diyecekleri sorulup, davalının sunduğu ticari defter kayıtları ile denetlenerek sonuca gitmektir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin Geçersizliğinin Tespiti, Elatmanın Önlenmesi, Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, davalı şirketin dava konusu taşınmazlardan tahliyesine, 435.000 TL alacağın davalı vakıftan alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine dair kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 20.10.2020 tarihli ve 2018/14902 Esas, 2020/6415 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....

                    Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                      UYAP Entegrasyonu