Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

    Dava; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, terditli olarak indirilmesi, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise azaltılması istemine ilişkindir. Davacı erkek dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde indirilmesini, iştirak nafakasının ise indirilerek aylık 1.800,00 TL olarak belirlenmesini talep etmiştir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, yargılama sırasında da 16/03/2020 tarihinde 162,04 TL tamamlama harcı yatırıldığı görülmektedir. Davacının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği yoksulluk nafakası miktarı, ÜFE artışları sonucu dava tarihi itibariyle aylık 10.754,14 TL olmaktadır....

    Asıl dava anlaşmalı boşanmada belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasıdır. Karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl dava kısmen kabul edilerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine, karşı davanın ise tümden reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre tarafların 24.06.2006 doğumlu Melis Suzan adında bir çocukları olduğu, 11.09.2017 tarihinde boşandıkları, velayetin annede olduğu, İstanbul Anadolu 6....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar boşandıktan sonra davalının sürekli bir işyerinde hizmet akdiyle çalışmaya başladığı, düzenli bir geliri olduğu ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı kadın lehine hükmedilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davalının boşanma sonrası sigortalı olarak bir iş yerinde çalışmaya başladığı, boşanma tarihine göre ekonomik durumunun iyileştiği gerekçesiyle davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için bağlanan 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Küçüğe bağlanan iştirak nafakasının indirilmesi ile ilgili davalının temyiz talebinin REDDİNE, Ancak, TMK'nun 176.maddesine göre, yoksulluğun...

      Somut olayda, davacı-davalı için reddolunan iştirak ve kaldırılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarının toplamı (150+150+350=650x12=7.800 TL), davalı-davacı yönünden arttırılan iştirak nafakasının yıllık miktarının toplamı (300x2x12=7200), 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; .....yönünden iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebinin reddine; ....... yönünden iştirak nafakasının 180 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK. 327/....maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/....maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır. Yukarıdaki anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona ereceğinden; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Somut olayda ......; 07/09/1993 doğumlu olup dava tarihi .../.../2011'dir....

        Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasıindirilmesi (asıl dava), iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde 2011 yılında davalı eski eş için hükmolunan 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar yararına hükmolunan 200 TL iştirak nafakalarının değişen koşullar nedeniyle kaldırılması veya indirilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiş; ve karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından davalıya ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk - iştirak nafakasının kaldırılması - indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasının tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

              Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddi gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin geçim şartları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetildiğinde, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kararvermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin İskenderun 2....

              UYAP Entegrasyonu