, yoksulluk nafakasının ise öncelikle kaldırılmasını bunun mümkün olmaması halinde 200,00- TL.ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....
müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 75’er TL’lik iştirak nafakalarının 300’er TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :14.02.2014 NUMARASI :Esas no:2012/284 Karar no:2014/81 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek eş tarafından manevi tazminat ile iştirak nafakalarının miktarları, davalı yararına tedbir nafakasına hükmolunması ve velayetler yönünden, davalı kadın eş tarafından ise kusur belirlemesi, davacı lehine hükmolunan manevi tazminat, kendisinin tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi tazminatın miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, maddi tazminat, yoksulluk nafakası ile velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle davacı kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceğinin anlaşılmış bulunmasına göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının ihtiyacı karşılamadığı ileri sürülerek artırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Birleşen davada ise, davalı eski eşin resmi nikahsız olarak başka bir kişi ile yaşaması, davalı oğlunun reşit olması, davalı kızlarının ise evlenmesi nedeniyle yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı verilen kararı; haksız ve yersiz olduğu iddiası ile istinaf etmiş, talebi gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01.01.2021 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 5.880,00 TL'dir. Yargıtay HGK'nın 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas - 235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebinde bulunmuştur....
Tarafların ortak çocukları 1996 ve 2004 doğumlu olup, 250.00'şer TL iştirak nafakasının hükmedildiği 2011 yılı ile eldeki iştirak nafakasının artırımı davasının açıldığı 2013 yılı arasında geçen sürede çocukların büyüdüğü ve doğal olarak da ihtiyaçlarının artığı, geçen süreçte paranın alım gücünün de azaldığı bir gerçektir. Mahkemece; ortak çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları gözetilip, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, varılacak sonuca göre uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu iştirak nafakalarının artırılması talebinin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu konu da bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, davacının aldığı yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek indirilmesi düşünülmeksizin, tamamının kaldırılmasına ve çocukların aldığı iştirak nafakalarının artırılması talebinin yasal olmayan gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2020/321 E sayılı dosyası ile yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 850,00'şer TL'ye yükseltildiği, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, davacının bu karardan sonra Jandarma Komutanlığı'nda bulunan görevinden psikolojisinin bozulması nedeniyle ayrıldığı, gelirinde aşağı yönlü bir değişim gerçekleştiği, ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakasının ÜFE arttırımı nedeniyle ağır yükümlülük getirdiği, Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2019/14369 E sayılı dosyası uyarınca ÜFE arttırımı sonucu yoksulluk nafakasının aylık 1.168,30 TL'ye, iştirak nafakalarının aylık 1.324,04 TL'ye ulaştığı, bu nedenle yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye ve iştirak nafakalarının aylık 1.000,00'er TL'ye indirildiği" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Ankara 17....
Davalı vekili, davacının sosyal ve ekonomik durumunda herhangi bir değişliklik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının müşterek çocuklar için ödemekte olduğu iştirak nafakasının aylık 450,00'şer TL' ye indirilmesine, her bir çocuk için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakalarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir....
SAVUNMA: Davalı kendisi için olan tedbir ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasını, küçüğün babasının Uğur olduğunu ancak kendisinin çocuk ile tek başına yaşadığını davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Kula Asliye Hukuk (aile) Mahkemesi 2022/296 esas 2023/23 karar 19/01/2023 tarihli ilamı ile, davacı ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki tesisi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın kabulü, iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın HMK 114/1- ı ve i mad. Delaleti ile 115/1- 2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ Kararı davalı tarafından istinaf etmiştir. Davalı 15/02/2023 tarihli dilekçesinde özetle ; aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılması yönünden kararın bozulmasını istemiştir....