dava dışı mütecavizlerle birlikte iştirak halinde sorumlu olduğu, yer sağlayıcı olarak ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde "..." markalı taklit ürünlerden 658,09 TL hizmet geliri elde ettiği, fiilin özelliklerine, süresine, kusurun derecesine göre ayrıca 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin de hakkaniyete uygun olacağı, davalı yalnızca yer sağlayıcı olduğundan tecavüz konusu ürünlere el konulması, imhası ve benzeri taleplerin reddi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesinin sonuç talep kısmında her bir davalıdan ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talep edildiği belirtilmişse de, davada tek davalı bulunduğundan yalnızca bu davalıyla ilgili hüküm kurulabileceği, SMK'nun 149/1-g maddesi uyarınca kararın ilan edilmesinde davacının hukuki yararı bulunduğu, ilan masraflarının davada taraf olmayan ihbar edilenlere yüklenemeyeceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine" karar verilmiştir....
-USD tutarındaki iştirak bedelinden kaynaklanan alacakların talep edildiği, 1 numaralı pay devir sözleşmesinin satıcılar ... AŞ, ..., ..., ..., ..., ... adına ..., alıcılar ... A.Ş. (...) , ... A.Ş., ... A.Ş. ve ... adına ...'in imzaladığı, 2 numaralı pay devir sözleşmesinin ... Grubundan ... Holding A.Ş. ile ... Grubundan ... A.Ş. arasında düzenlendiği, sözleşmeyi vekaleten ... ve ...'in imzaladıkları, üçüncü sözleşmenin ise ... A.Ş.'nin paylarına ilişkin ... ile ... arasında imzalandığı, sözleşme tutarının yapılan tenzilattan sonra 93.500.000.-USD olarak belirlendiği, nakden ve senet ödemeleri dışında 34.458.457.-USD'lik kısmının ... Grubu firmalarının ... A.Ş'ye olan borçlarının ... Grubu firmalarına nakledilmesi suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığı, 21/07/1998 tarihli sulh sözleşmesinde ödeme şartlarının yeniden belirlendiği, buna göre 11.291.543.-USD'lik tutarın 613.000.-USD'lik kısmının ... A.Ş'nin yurt dışında kurulu bankalardaki iştirak hisselerinin ... tarafından ......
DAVACILAR VEKİLİ KATILMA YOLUYLA SUNDUĞU İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, 07/09/2017 tarihine ertelenen 09/08/2017 tarihli olağan genel kurul öncesi müvekkillerine usulüne uygun davet yapılmadığı, bu toplantılarda alınan tüm kararların iptalinin gerektiğini, 09.08.2017 tarihli genel kurula ilişkin çağrı şekli şirket esas sözleşmesine aykırı şekilde yapıldığını, davaya konu genel kurul ortaklardan müvekkili ...’nun iştirak etmemesi ve kendisini vekil ile de temsil etmemesi üzerine pay sahiplerinin tamamı genel kurula iştirak etmemiş olduğundan çağrı usulüne göre yapılması zorunlu olan bir genel kurul olduğunu, TTK’nın 414. Maddesindeki çağrı usulünde düzenlenen ilan şartına ilişkin davalı şirketin esas sözleşmesinin 29....
Başkan ... ve muhasip üyeliğe ...’un oluşturduğunun, 30.06.2009 tarihinden 10.03.2011 tarihine kadar olan dönem zarfında yapılan 10'dan fazla sayılı yönetim kurulu toplantısına art arda muhasip üye ...’un iştirak etmediğinin ve toplantı nisabının kaybedildiğinin tespit edildiğini, art arda üç yönetim kuruluna iştirak etmeyen üyenin yönetim kurulu üyeliğinin düştüğünü, Denetim Kurulu üyelerinin 2011 yılına kadar bu durumu görmezden geldiğini, 1163 Sayılı Kanunun 55. Kooperatifler Ana Sozleşmesi’nin 45/4. Ve 47/3....
un iştirak halinde bu süreci yönettiklerini, üçüncün de isticvabını ve tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, yine bu kişilerin aralarındaki havale/eft tüm işlemlerin celbini talep ettiklerini, ödeme emrinin davacıya 16.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi geçtikten sonra itiraz etmeyen davacı borçlunun hakkındaki takip kesinleştiğinden sonra açılan bu davanın usulden reddini talep ettiklerini, ...'un, ... şirketinin yetkili temsilcisi olduğunu, davacının davacının İst. Anadolu ......
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 22/11/2022 tarihli dava dilekçesine ekli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde toplantıya ....’nu temsilen .... ve davacı ....’ın katıldığı, şirketin maddi duran varlık yatırımı ve borçlarını ödeyebilmesi için öz varlığının iyileştirilmesi amaçlı sermaye artırımına gitmesinin şart olduğu, 21/05/2020 tarihli genel ku- rulda bu sermaye artışına gidildiği, 2/3 oy nisabıyla gidilen sermaye artışı üzerine .... ’nun artan nakdi sermayenin kendisine düşen kısmının tamanını ödediği, davacı .... ’ın ise bu karara iştirak etmediği ve kendisine düşen artan sermaye payını ödemediği ifade edilip, TTK nun 381 maddesi gereğince iyileştirici sermaye artırımına gidil- mesinin zorunluluğu gerekçe gösterilerek davacı tarafından ödenmeyen 3.675.000,00 TL lik artan sermaye payının diğer ortak...
karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğine oy birliği ile kanaat getirilmiş olup yargılama giderinden sorumluluk yönünden yapılan irdelemede ise davaya konu edilip tescil edilemeyen genel kurula ilişkin tutanak içeriği, alınan karardaki davacının sermaye payı karşılığı değerin 66.000,00 TL gösterilmiş olması, 06/04/2022 tarihli genel kurul tutanağının içeriği ve bu genel kurulda alınan kararla davacı payının karşılığının 86.000,00 TL olarak kabul edilmiş olması, genel kurul tarihleri, tescil edilememe sebebi olarak ileri sürülen vekalet ile ilgili eksiklik yönünden yönetimin de paylaştığı sorumluluk, davadan sonra 06/04/2022 tarihli genel kurulun yapılıp belirtilen şekilde kararların alınmış olması, kararların mahiyeti ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davaya sebep olduğu anlaşılan davalı tarafın yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ise de yargılama giderinden sorumluluk yönünden varılan bu kanaate Üye Hakim ... iştirak...
Davalının bu tür tanıtıcı işaret kullanımları, iktisadi/ticari amaç gütmediğinden, kanunun gerek lafzı gerekse ruhu kapsamında haksız rekabetin ön koşulu ile uyumlu görülmemektedir." şeklinde özetlenen tespit yapılmış ise de; davacı aynı zamanda özel hukuk tüzel kişisi bir anonim şirket olup TTK hükümleri kapsamında iktisadi faaliyette bulunduğu, bunun yanında davalı derneğin de tüzük kapsamında iktisadi anlamda gelir getirecek bazı faaliyetlerde bulunabilecekleri ihtimalinden hareketle bu şekilde davalı derneğin klavuz unsuru "... ..." şeklindeki kullanımı ile davacının tanınmış "..." ibaresinden haksız yararlanma ihtimali nedeniyle TTK anlamında haksız rekabet oluşabileceği sonucuna da varıldığı, aksi yöndeki bilirkişi heyet görüşüne HMK'nın 282. maddesinden hareketle iştirak edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı taraf eyleminin davacıya ait "..." ibareli tescilli ve tanınmış markaya tecavüz oluşturduğunun ve haksız rekabette bulunulduğunun tespitine, durdurulmasına, men'ine...
Mahkemece alınan bilirkişi heyet kök ve ek raporlarında, tespit bilirkişisinin hasar tutarına dair hesaplamasına itibar edilmeyerek gerçek hasarın 1.300-TL olarak (KDV hariç) belirlendiği görülmüş olup, mahkemece oluşan çelişkinin giderilmesi için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı, bu raporda tüm dosya kapsamının, fotoğrafların ve düzenlenmiş önceki raporların irdelenerek, tespit bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğuna ve bu görüşe iştirak ettiklerine dair rapor düzenlendiği görülmekle, dosyada oluşan çelişkinin bu surette giderilmiş olduğu, hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, kaldı ki davalı tarafça son alınan ve hükme de esas alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna yönelik yargılama sırasında herhangi bir itirazda da bulunulmamış olduğu anlaşılmakla, bu yöndeki itirazların reddi gerekmiştir....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin dava dosyasının 11.10.2023 tarih 11.25 saatli duruşmasına; 03.10.2023 tarihinde Uyap sistemi üzerinden ... iş emri numarası ... evrak numarası ile e duruşma talebinde bulunduğunu, Sistem üzerinden e-duruşma talebinde bulunmakla birlikte duruşma saatinde UYAP Avukat Portal üzerinden duruşmaya katılacağını bildirmekle birlikte herhangi bir teknik problemin yaşanması halinde mazeretli sayılmalarına karar verilmesinin talep edildiğini, duruşma saatinde ofiste ekran başında bulunmaktaysa da teknik bağlantı problemi sebebiyle duruşmaya iştirak edemediğini,kalemi aramalarına rağmen rağmen ulaşılamamış olup ulaştıklarında ise duruşmanın yapılmış olduğunu, durumu izah eder şekilde ayrıntılarıyla eski hale getirme dilekçesini Yerel Mahkeme'ye sunduğunu, mahkemece; 11.10.2023 tarihli ara karar ile; 11/10/2023 tarihli celsede davacı vekilinin e-duruşmaya katılmama sebebinin sistemden kaynaklı teknik bir arıza olup olmadığının...