Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesinin 2018/724 esas, 2018/836 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 07/05/2018 tarihinde kesinleştiğini, kararla çocuklar için 750'şer TL iştirak nafakası bağlandığını, müvekkilinin iştirak nafakalarını ödediğini, ayrıca mahkemenin belirlediği tarih ve her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırıldığını, düzenli bir şekilde ödediğini, davacının iştirak nafakası arttırması davası açtığını, Ankara 3. Aile mahkemesinin 2019/557 Esas, 2020/363 Karar sayılı ilamı ile çocuklar için 1.500'şer TL iştirak nafakası bağlandığını, müvekkilinin mali durumunun nafaka bedelini ödemekte hal ve yaşamını uygun olmadığını bu sebeple müvekkilinin kararı istinaf ettiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 28.01.2021 tarihinde boşandıkları, evliliklerinden Zeynep Aybüke, Şeyma, Hamza isimli çocuklarının olduğu, davacı kadının ev hanımı olduğu, kirada kaldığı, aylık kira giderinin 750 TL olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz, araç olmadığı, Seydişehir'de yaşadığı, davalı erkeğin hemşire olarak çalıştığı, aylık maaşının 12.623,14 TL olduğu, üzerine kayıtlı 6 taşınmazı olduğu, babasına ait evde oturduğu, 1 araç olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ÜFE artış oranları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasının doğru olduğu, yoksulluk nafakası yönünde arttırılan miktarın yerinde olduğu, ancak iştirak nafakaları yönünden arttırılan miktarın fazla olduğu anlaşılmakla, davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile çocuklar Aybüke ve Şeyma yönünden iştirak nafakasının aylık 950,00şerTL ye yükseltilmesine, çocuk Hamza için ise aylık 1.200,00TL...

Ancak, davada ergin olmayan çocuk için iştirak nafakasına hükmolunması talep edilmiştir(TMK. md. 328,329). Buna göre, mahkemece; dava tarihinden itibaren müşterek çocuk lehine iştirak nafakası hükmolunması gerekirken, dava tarihinden itibaren hükmolunan nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. maddesinde yer alan "...belirlenen aylık 600 TL tedbir nafakasının, hükmün kesinleşmesinden itibaren aynı miktarda iştirak nafakası olarak..." ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 600 TL iştirak nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK. nun 438. maddesinin 7. bendi uyarınca, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak müşterek çocuk Enes'in yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi nazara alındığında taktir edilen aylık 1.000 TL iştirak nafakası tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile çocuğun ihtiyaçları karşısında düşüktür. Aylık 1.500 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk Enes'in yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek, davacının müşterek çocuk Enes'in iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile Enes için iştirak nafakası aylık 1.500 TL olarak belirlenmiştir. Davalının istinaf talebine gelince; HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....

    Davacının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde belirlenen iştirak nafakasının gelecek yıllarda artırım oranının belirlenmesi istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır....

    ın haczine takipsiz iştirak etmesi mümkün iken, bu yolu seçmediği,......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde davacı-k.davalı iştirak nafakasının azaltılmasını, davalı-k.davacı iştirak nafakasının arttırılmasını istenilmiştir. Mahkemece azaltılma davasının reddine; arttırma davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakası 600 TL takdiri cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı vekili dilekçesinde; 500 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı-k.davacı vekili dilekçesinde; davanın reddini ve k.davalarının kabulü ile aylık ödenen 500 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı-k.davalının nafakanın indirilmesi talebinin reddine, davalı-k.davacının davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

        Borçlunun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müstenit alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler. (Değişik fıkra: 18/02/1965- 538/56 md.) İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit yargılama usulüne göre bakılır. Nafaka ilamına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır." şeklinde, HMK. 'nun 2....

        Uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan yasa maddesi hükmü uyarınca iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın kurumlar vergisinden müstesna tutulması için, iştirak hisselerinin iki tam yıl süreyle kurumun aktifinde yer alması, iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın kurum sermayesine eklenmesi ve istisnadan yararlancak kurumun hisse senedi alım-satımı ile uğraşmaması koşullarının bir arada gerçekleşmesi yeterli bulunmuştur....

          Uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan yasa maddesi hükmü uyarınca iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın kurumlar vergisinden müstesna tutulması için, iştirak hisselerinin iki tam yıl süreyle kurumun aktifinde yer alması, iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın kurum sermayesine eklenmesi ve istisnadan yararlancak kurumun hisse senedi alım-satımı ile uğraşmaması koşullarının bir arada gerçekleşmesi yeterli bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu