Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Somut olayda; 06.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve 01.01.2014 tarihinden başlamak üzere iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık ortalamalara göre belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği verildiği anlaşılmaktadır. Artırım davası açılması kanunda belirli bir süreye tabi tutulmamıştır. Davacı, hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ve ihtiyacı karşılamadığını ileri sürmektedir. Davacının bu husustaki delilleri toplanıp, küçüğün ihtiyaçlarının tesbiti ile, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafakanın hüküm altına alınması gerekmektedir....

bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacının iştirak halinde bulunduğu şirketin sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunup bulunmadığı (iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyatlara karşı açılmış dava varsa dikkate alınarak), bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir....

DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Erzincan 2....

Mahkemece; davanın kabulü ile davalılar lehine ayrı ayrı hükmedilen 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı T.M.K'nun 328/1 maddesine göre; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. ... olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Davalı ... 10.09.1991 doğumlu, Z. Tuçe ise 21.09.1987 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuşlardır. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364)....

Dava ehliyetinin “dava şartı” olduğu (HMKm. 114/1- d), bu hususun hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) araştırılacağı (HMK m. 115/1) dikkate alınarak, davacının öncelikle dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun tespit edilmesi, gerekmesi halinde yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması (TMK m. 405/2), sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi ve hasıl olacak neticesine göre hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenlerle tarafların istinaf taleplerinin davanın esası incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek yargılama yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesi'nin 2018/475 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinin 3. bendindeki açıklamalardan davacının açılan boşanma davasından önce Ali Melih'in kendisinden olmadığını bildiği halde boşanma yargılamasında ileri sürmeyip 2.000 TL iştirak nafakasını ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakla, dava tarihine kadar olan, ödenen iştirak nafakalarını talep etmesinin iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağından küçük için dava tarihine kadar ödenen iştirak nafakalarının tahsiline ilişkin davasının REDDİNE, küçüğün bakım masrafları doğum ve gebelik giderlerine yönelik dava yönünden; davacının doğum ve küçüğe yapılan giderlere ilişkin tahsil talebinin Aile Mahkemelerinin 118- 395. maddelerinde düzenlenmemiş olduğu, bu nedenle TMK 2. kitabında yer alan hükümlerin doğum masrafları ve küçüğe davacı erkek tarafından yapılan giderler yönünden uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla bu talebin genel mahkemede ileri sürülmesi gerektiği, küçüğün bakım masrafları doğum ve gebelik giderlerine yönelik dava yönünden...

fiiline iştirak nedeniyle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir....

nin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermeden, sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmişse de; yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacının iştirak halinde bulunduğu şirketin sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunup bulunmadığı, (iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyata karşı açılan dava dikkate alınarak) bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir....

nin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermeden, sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmişse de; yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacının iştirak halinde bulunduğu şirketin sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunup bulunmadığı (iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyatlara karşı açılmış dava varsa dikkate alınarak), bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir....

İcra Müdürlüğünce İstiklal Vergi Dairesinin hacze iştirak talebine dair herhangi bir karar alınmadığını, usulüne uygun bir hacze iştirak kararı olmadan vergi dairesinin hacze iştirak etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu hususun icra müdürlüğüne sıra cetveli hazırlanmadan önce defalarca bildirildiğini, İstiklal Vergi Dairesinin geçerli bir menkul haczi olmadığından hacze iştirak edemeyeceğini, yerel mahkemenin bu yöndeki taleplerini ve beyanlarını değerlendirmediğini beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9027 E. sayılı dosyasında düzenlenen 12.02.2019 tarihli sıra cetvelinde 3. sırada yer alan İstiklal Vergi Dairesi’nin haczinin , 1. sıradaki kendi hacizlerine iştirak ettiğinin kabul edildiğini, İstiklal Vergi Dairesi’nin iştirak talebine ilişkin Mersin 4....